parasol'e özel arama kutusu

14.1.10

nikahına beni çağır sevgilim, istersen şahidin olurum senin

haberiniz yok tabii benim geçtiğimiz cumartesi akşamı neler yaptığımdan! geçtiğimiz cumartesi akşamı, ben yenikapı kıyılarında bir müzikholde ümit besen dinliyordum. bir sosyal çalışma projesi çerçevesinde "istanbul'da insanlara nasıl eğlenir?" konusu kapsamında kamera ve mikrofonlarımız ile ümit besen'e gittik.

yaklaşık 8 kişilik bir gruptuk.grubumuzda bir mühendis, bir bankacı, bir dergi yayın yönetmeni, bir denetim müdürü, bir ürün müdürü, bir depo şefi, bir iş adamı ve bir blogger bulunuyordu. kızlar cici elbiselerini giydi. sahneye yakın bir masaya oturduk. kaytan bıyıklı ve sempatik bir piyanist şantör ümit besen öncesi ortamı ısıtıyordu. çocuklar sahnede koşturmaca oynuyor, yetişkinler ise ordövr tabaklarındaki lezzetsiz mezelerden tırtıklayarak rakılarını yudumluyordu. hani you tube'da komik videolar dönüyor ya düğün salonlarında olan olaylar ile ilgili, işte aynı öyle bir ortamdı.

sigara yasağı her yerde sigara yasağı idi. masalardan insanlar ikili üçlü gruplar halinde yarım saatlik aralar ile dışarıya sigara içmeye çıkıyorlardı. mekan sosyolojik olarak incelenecek olursa- tahminimizce- forklift operatörleri, tır şoförleri, eski bürokratlar, emekli emniyet müdürleri, dini bütün "kapalı" göbek atmayı seven hanım kızlar, uzun boylu-şık-güzel göçmen kızlar, öğretmenler, hemşireler, duj baraberler, bir de "ben neredeyim?" düşünce bulutu ile oturan gruplar vardı.

saat 11:30 gibi fenomen adam ümit besen kasıla kasıla geldi, org kompleksinin başına oturdu, bir alkış bir kıyamet koptu, bu 2 dakika sürdü, ümit besen çalmaya başladı, "nikahına beni çağır sevgilim, istersen şahidin olurum senin".. çiftler slow dansa kalktı, yanak yanağa, el ele, gözgöze danslar edildi... sonra hareketli bir parça geldi.. millet pistte göbek atmaktan koptu.. ümit besen danstan deliren topluluğun arkasında görülmez oldu... ve biz oradan ayrılana kadar da görülmez kaldı. velhasıl org kompleksinin başında kimin olduğu artık önemini yitirdi.. 

şimdi aklınızda benim ne araştırması yaptığımı merak edenler varsa gerçeği açıklıyorum. tabii ki bir araştırma değil gerçeğin ta kendisi idi. biz de, beyrut grubundaki arkadaşlarımızdan ikisinin doğum gününü kutlamak ve birazda meraktan ümit besen'i dinlemeye gitmiştik!! ve hani mekanda grupları sayıyordum ya, oradaki "ben neredeyim?" düşünce bulutu ile oturan grup bizdik!!! benim için çok ilginç bir tecrübe oldu, kendi ortamlarımızdan çıkıp "dişarıda neler oluyormuş"u gördüm ve "her horoz kendi çöplüğünde öter" kelime grubunun yanına bir tik attım. ümit besen şerefine, meşhur şarkısından bi kuple sivuple işte böyle;

Nikahına beni çağır sevgilim
İstersen şahidin olurum senin
Bu adam kim diye soran olursa
Eski bir tanıdık dersin sevgiim
Hayaller kurardık biz yıllar önce
Hiç yoktu hesapta ayrılık bizce
Bilirsin ne kadar görmek isterdim
Beyazlar içinde seni öylece

1 comment:

FUNdy said...

Bi dahaki sefere Mustafa Keser muzikholune...hep baraba...