parasol'e özel arama kutusu

25.4.09

17.7.08 LONDRA O2 ARENA- LEONARD COHEN

"the last time I was on stage in london, I was just a 60 year old kid with a crazy dream"


hislerim henuz çok tazeyken buraya yazıyorum. leonard cohen in geçtiğimiz yaz londra da verdiği konserin dvd ve cd si turkiye de raflardaki yerini aldı ve ben de cd mi dvd mi derken bir dvd edindim. artık özelliğini tamamen yitirmiş cumartesi akşamlarımın bir tanesinde- yani şu an- 3 saat boyunca süren bu konseri seyrettim, daha doğrusu tv nin karşısında hipnotize oldum. Leonard Cohen 74 yaşında 3 saatlik bir performans göstermiş. her anı tüyler ürepertici... her şarkı sonrası ayakta alkışlanması gereken.... her şarkı sonrası göz yaşı engellenemeyen.

ilk duyduğum andan beri Leonard Cohen i çok çok beğendim. daha doğrusu benim onu beğenmemin haddime düşmeyeceğini düşündüğümden kendisine hayran oldum ama bu konsere kadar aslında hiç bir şey anlamamışım. fötr şapkası ile dimdik, hayatı çok iyi anlamış, duyarlı, alçak gönüllü, gerçek bir müzisyen, erdemli insan ve ozan Leonard Cohen. konser başlangıcından sonuna kadar seyircilere geldikleri için 1000 kez "thank you friends" diyen her firsatta grup üyelerini tekrar tekrar tanıtan mütavazi insan. her bis e tereddüt etmeden koşarak geldi. kadife sesli vokalistleri, müthiş yetenekli telli çalgılar ustası Javier Mas, "instrument that has the sound of the wind" i çalan Dino Soldo, tuşlu çalgılarda Neil larson ve diğerleri ile gerçekten sihirini ve büyüsünü enjekte edip gitti. bu konserin onun vedası olduğu söyleniyor. ben de orada olmalıydım diye çok düşündüm. çok pişman oldum. asla Leonard Cohen ile ilgili kötü haber duymak istemem bundan sonra. eğer bu dediklerim ile ilgileniyor iseniz ve para harcamak problem olmayacaksa bu dvd yi edinin, eğer bunu yapamıyorsanız aşağıda Leonard Cohen in konserde okuduğu şiirinin sözleri var. bunu okumak için zaman ayırın. pişman olmayacaksınız. leonard cohen e hayranlığım ve sevgilerimle...

Recitation with N.L.- LEONARD COHEN

You came to me this morning and you handled me like meat. You’d have to be a man to know how good that feels, how sweet. My mirrored twin, my next of kin, I’d know you in my sleep and who but you would take me in,
a thousand kisses deep.

I loved you when you opened like a lily to the heat, see I’m just another snowman standing in the rain and sleet, who loved you with his frozen love and his second hand physique, with he is and all he was,
A thousand kisses deep.

I know you had to lie to me, I know you had to cheat, to pose all hot and high behind the veils of shear deceit, a perfect born aristocrat so elegant and cheap, I’m old but I’m still into that,
A thousand kisses deep

I’m good at love, I’m good at hate, its in between I freeze. Been working out, but its too late, it’s been to late for years. But you look good, you really do, they love you on the street. If I could move I’d kneel for you,
a thousand kisses deep.

The autumn moved across your skin, got something in my eye, a light that doesn’t need to live, and doesn’t need to die. A riddle in the book of love, obscure and obsolete, to witness tear and time and blood,
A thousand kisses deep.

I’m still working with the wine, still dancing cheek to cheek, the band is playing Auld Laing Sine, but the heart will not retreat. I ran with Dez and I sang with Ray, I never had their sweep, but once or twice they let me play
A thousand kisses deep.

I loved you when you opened like a lily to heat, just another snowman standing in the sleet, who loved you with his frozen love, his second hand physique, with all he is, and all he was,
A thousand kisses deep

But you don’t need to hear me now, and every word I speak, it counts against me anyhow,
A thousand kisses deep.

24.4.09

YOGA NIN EN GUZEL YANI

bir süredir Kızıltoprak da bir yoga merkezine gidiyorum ve gayet memnunum. öncelikle merkezin başındaki kişi çok olumlu ve insanlara para olarak bakmayan birisi. ayrıca sırf ben erken ders yapmak istiyorum diye 18.00 a ders koydular. tabii ki umutları başka insanların da bu saatte gelmesi idi ancak şu ana kadar benden başka bu saati tercih eden çıkmadı. böylece dersler bana özel oldu. :) öyle yoga diyip geçmeyin, gerçekten çok efor sarfetmek gerekiyor. benim en sevdiğim tarafı 1.5 saatlik ders sonunda rahatlama bölümünün olması. şöööyle yatıyosun yeree oohhh.. gözüne de bi lavanta torbası. sonra birisi sana bazı absurd hikayeler anlatıyor. mesela "gözleriniz kapatın, şimdi göz bebekleriniz içinde küçük kuşların kanat çırptığını hayal edin" ya da "saçlarınızın arasından hafif bahar meltemleri esiyor ve tüm kötü düşünceleri alıp gidiyor" ya da "kalçanızı sıkın ve bırakın, şimdi de ellerinizi sıkın ve bırakın, tüm hücrelerinizin yeniden doğduğunu hissedin".... vaaay vaaaaay vaaaaaaaaaaaay demek istiyorum.

ÖRGÜ GRAFİTTİ




kardif de bir grup kız "keep cardiff cosy" adı altında gerilla örgü eylemlerine girişmiş. neden örüp örüp ağaçları ve çeşitli direkleri kapladıkları sorulduğunda da, klişelere karşı -yani burada sprey boya ile yapılan grafitti kasdediliyor- bir başkaldırı olduğunu ve örgü örmenin ayırca kendilerini çok çok rahatlattığını söylemişler. ilginç. yorumsuz. daha fazlası için tık tık.

22.4.09

ROUGH TRADE




eveeeeet sonunda 23 nisan tatili de geldi çattı ve ben aylar öncesinden almış olduğum cuma günü için izin kağıdım ve geçen hafta edinmiş olduğum ingiltere vizem ile burada oturuyorum. diğer bir deyişle londra planları suya düştü. başka bir plan ortaya çıktığı için değil benim maddi durumum feci sarsılmış olduğu için. hala daha yarın sabah atlayıp gitsem mi diye de düşünmekteyim. dedim ki kendi kendime madem gidemiyorsun memlekete o zaman anısına bir şey yaz. işte rough trade de buradan çıktı. rough trade londra nın günümüzde en favori ve cool ve hip semtlerinden shoreditch de yeni dükkanını bir süre önce açtı. burası hem bağımsız bir plak şirketi, hem bir müzik dükkanı, hem müzik ile ilgili aksesuar satan bir mağaza, hem kahve- çay içebileceğiniz bir mekan hem de dükkanın içinde canlı konser düzenleyen bir organizasyon. diğer bir deyiş ile dükkana girip saatlerinizi geçirebilirsiniz, burada güzel müzikler dinler, guzel kahve içer, şanslıysanız da son günlerin alternatif gruplarından birinin canlı performansına denk gelebilirsiniz. tam anlamı ile müzikle ilgili her şeyi bulabilirsiniz. üstüne üstlük burada işiniz bitince kendinizi shoreditch sokaklarına atıp vintage kıyafetler alabileceğiniz dükkanlara uğrar, afrika ülkelerinden yemekler tadar, sokakta bir sürü özgür ruhla karşılaşabilirsiniz. ahh ahhhhh. gitsem mi acaba yaa.. hay allah. bu arada istanbul da da böyle bir mekan olsa ne de süper olur. mekanın fotoları da işte böyle gayet basit 4 duvar şaşaaası olmayan bir yer.

21.4.09

BAHAR

istanbul a mümkünse hiç yaz gelmesin
hep bahar olsun
etraf missssss gibi koksun

a m i n

20.4.09

twitter mwitter

galiba ben çok safım. bu twitter ın güzelliğini -ki varsa eğer- ben keşfedemedim. yani kardeşim ne oluyo naaptığını yazıyosan. duruyorum burda bi şi yapmıyorum size ne. sonra gidip herkesi "follow" etsem onlarda beni "follow" etse sonu nereye varıcak bunun. bence facebook tan bile daha sıkıcı. hem nooldu ayıla bayıla facebook a yazıldık, arkadaşlarımızı bulduk, kim napıyo ona baktık da nooldu. şimdilerde arasıra giriyorum ve ne görüyorum? herkes bir video olayı tutturmuş gidiyo. başka da hiç bi şi yok. haa tek iyi şey nerede ne oluyo, etkinlik haberlerini ve davetiyelerini almak. bi de ben insanlara grafitti çizmekten hoşlanıyorum hakkını yemiyeyim şimdi. neyse işte twittter bundan da sıkıcı. çok geyik gibi geldi bana ama dediğim gibi ben çok saf olabilirim, ehemmniyetini kavramamış olabilirim, networking i sevsem şu an zaten başka bir yerde olabilir (d) im....

DEĞİŞİM İYİDİR - EVOLUTION IS CONVENIENT




flickr da bulduğum bir projeden bazı alıntılar yapıyorum. projenin adı değişim iyidir gibi bir şey. benim anladığım düşünceleri görselleştirmek. oldukça ilginç fotoğraflar çıkmış ortaya. değişim iyidir gerçekten ama aman yanlış şeyleri değiştirmeyin. ben de buna benzer bir proje yapsam ne guzel olur dedim kendi kendime. daha fazlası için tık tık.
fotoğrafların ismi sırasıyla 1- çünkü bayanlar etraftayken buna ihtiyacı var. 2- her zaman doluma ihtiyaç vardır. 3- yüzünüzden şekil yapmak 4- ping pong çalışması