parasol'e özel arama kutusu

20.8.10

klişeler dünyasına hoşgeldiniz.

hooooooop. yine haftasonu. ayol zaman su gibi akıp gidiyordu da biz hala öyle mi oldu böyle mi oldu, şimdi ne dedi, şimdi ne yaptı, hava ısındı, hava soğudu geyikleri ile uğraşıyoruz. bir de klişeler ile... düşündüm taşındım hazır bir klişeler haftasını daha geride bırakıyorken aklıma gelen ya da bizzat şahsıma söylenmiş yadyadayada arkadaşlarıma söylenmiş, ya da arkadaşlarımın söylediği  klişeleri bir çatıda toplayım istedim;

* sen çok iyisin, ben sana layık değilim

* sen çok harikasın, ama benim için doğru zaman değil

* sen o kadar değerlisin ki sevgili olup da seni harcayacağıma seninle dost olmayı tercih ederim

* her ilişki mutlaka sonlanır

* seninle sevişmeyi çok isterdim ama çok başım ağrıyor

* sen süpersin, ben seni üzerim

off filanda falanda, neden kimse dürüst olamıyor ben bunu anlamıyorum. canım istemiyorsa canım istemiyor, içim çekmiyorsa içim çekmiyor, beğenmiyorsam beğenmiyorum, sevmediysem sevmiyorum. ben böyle pat diye bomba gibi düşecek ama dürüst olacak söylemlerden yanayım. lastik patladı şoför atladı ddıdıdıdı bıdıbıdıbıdı lar sanki çok mu inandırıcı?? bugünü "dünya klişeleri bir kenara bırakma" günü ilan etmek istiyorum. bunu ispatlamak için de "başım ağrıyor" klişesini sözlüğümden kaldırıyorum. hadi şimdi siz de bir tane seçin!!

not: bu herhangi bir kişiye gönderme yapan bir post değil, hem kadın hem de erkeklerin genel olarak başvurduğu klişelerin yazılı hale gelmesidir. pliiiiz don t take it personally or take it or leave it.

notnot: aklınıza gelen klişeleri isterseniz siz de yazın. sözlüğümüz genişlemiş olur ve de bu klişeleri duyduğumuzda ona göre tedbirlerimizi alırız.

notnotnot: bu arada bir ipucu, hiçbir kız "iyi" olmayı istemez. bakınız eternal sunshine of the spotless mind'da geçen diyoloğa;

 
CLEMENTINE What is nice, anyway?  I mean, besides an
 adjective?  I guess it can be an adverb,
 sort of.

CLEMENTINE (CONT'D) It doesn't reveal anything.  Nice is
 pandering.  Cowardly.

CLEMENTINE (CONT'D) And life is more interesting than that.
 Or should be.  Jesus God, I hope it is...
 someday.
  
CLEMENTINE (CONT'D) I don't need nice.  I don't need myself
 to be it and I don't need anyone else to
 be it at me.

19.8.10

infected souls, infected bodies

ingilizce başlık için kusura bakmayın. insan vücudunun garipliğini anlatmak için sanki ingilizce konuşsam daha etkili olacak gibi geldi. herkes bilir ruhsal sıkıntılar illa da bedeninizin bir yerinden çıkar. o sırada zayıf olan bir yerinden... mesela benim uzun yıllar önce bir panik hastasına dönüşmemde emeği geçen o zaman ki patronuma buradan bir selam göndermeliyim. işimden o kadar hoşlaşmıyordum ki, bu nefret o sırada zayıf düşen kafa sigortalarıma yansımış ve ben sürekli başı dönen, ayakta duramayan, yalnız kalamayan bir insan haline dönüşmüştüm. diyeceğim o ki ruh ve beden ilişkisi çok çetrefilli bir konu. daha geçen gün geçirdiğim şok üzerine hastalanan ruhum, dudaklarım vasıtası ile ağlamaya başladı. şu an beni görseniz, buna pişman olabilirsiniz. zaten bir düşünsenize bedenimizin içine hapsolmuş ruhumuzun durumu gerçekten içler acısı. kendi kendine sevinemez, kendi kendine üzülemez, kendi kendine ağlayamaz. bunların hepsi için bedenimizi kullanmak zorunda... işte benim ruhum da şu an dudaklarım üzerinde geziniyor, duvarlara vuruyor, koşuyor, bağırıyor  ve ben de sabırla  bekliyorum sakinleşsin, içini döksün diye... ayrıca ruhuma hep sormak istediğim bir konu var; ey ruhh :) seçme şansın olsaydı sen hangi bedende olmak isterdin?? bu konuya da bir sonraki post da değinicem. şimdi doktora gitmem gerekiyor !! bu dünya zor bir dünya sevgili dünyalılar ve ben de ona alışamadım.

18.8.10


lütfen  bir   gün   biri   beni   şaşırtsın.

17.8.10

mor

ah ah ah sevgili dünyalılar, yazamıyorum yazamıyorum... bir heyecan tufanıdır gidiyor. ülkemizdeki şu nazar olayına hastayım. insanlar o kadar kötüye göre programlanmış ki, iyi bir şeyler olunca hep aman "nazar değer" diye bizleri korku basmış. hal böyle olunca en zaman güzel şeyler olsa  içimde bir ses sürekli bana "aman çok sevinme, aman çok düşünme, aman kötüye de hazırlıklı ol" şeklinde uyarı mesajları gönderiyor. dolayısıyla da her bir gün "acaba??" yı yaşayarak gidiyorum. bir de böyle durumların "kimseye söyleme" halleri var. aman kimselere bir şeyler söyleme, anlatma, paylaşma. aaaaaaaay ee ne biçim dünya burası, başlıycam nazarına da gözüne de diyeceğim olucak biticek. ben evrene mesajlarımı gönderiyorum artık onları dikkate almak almamak ona kalmış.

not: öyle bir durumdayım ki, sabah kalk the national akşam yat the national. bu sebeple size oradan bir şarkı gönderiyorum... şöyle içinize çekesiniz, iliklerinizde hissedesiniz.

Anyone's Ghost (live at Castle Rock Session by Pitchfork.tv) - The National from Liliana Coimbra on Vimeo.