parasol'e özel arama kutusu

25.9.10

gibisi yok. (bu hafta sonu için)

erken kalkıp güzel bir sonbahar sabahında balkondan dünyaya bakmak gibisi yok

sahile çıkıp da bir yandan pedal çevirip bir yandan da müzik dinlemek gibisi yok

tanıdık bildik bir yerde tanıdık bildik insanlarla dans edip şarkı söylemek gibisi yok

gecenin bir köründe yüzümü güldüren bir mesaj gibisi yok

alışveriş yapmak- hele de kilo verdikten sonra - gibisi yok

adrenalin gibisi yok

sağlıklı olmak gibisi yok

haftasonu gibisi yok!!

23.9.10

 
foto: görkem keser
 (bu fotoğrafı o kadar çok beğendim ki direkman le cool'dan arakladım. )

bir deterjan balonunun bire bu kadar güzel olduğu bir gezegende
biz neden bu topraklarda hergün saçmalıklara maruz kalıyoruz??
birileri bana bu sorunun cevabını borçlu ona göre!! 


22.9.10

şşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş. sessizlik... her yerde...

evet muhafazakar ülkenin sevgili sakinleri. artık dün itibari ile yavaş yavaş bundan sonra yaşayacaklarımız herhalde kafalarımızda şekillenmeye başlamıştır!! ama yine de hala- henüz- still- already- yaşadığımız güzel günlerimiz var. mesela dün akşam; yani tindersitcks'in harika performansı. evet babylon'dan pek hoşlanmıyorum dedim ama dün akşam ki konser için fikrimi değiştirdim. ayol sahnenin dibindeydik!! sizlere dün açıklamış olduğum "wishlist" ile yukarıdaki setlist'i karşılaştırırsanız benim ne kadar hayalperest olduğumu anlarsınız. kısacası çok temiz bir konser oldu, grubun performansı gayet iyiydi. "can we start again"- ki biss de çaldılar- seyircinin kopuş anı oldu. 

ben bazı grupların büyük sahne performansının her zaman daha iyi olduğunu düşünüyorum; hem ses düzeni açısından hem de büyük kitleye hitap etmenin verdiği güven açısından. mesela stuart staples bence seyirci ile sıcak iletişim içinde olan bir müzisyen değil. hal böyle olunca da 50 cm ötesinden başlayan seyirci kitlesini kendi tavırları açısından yönetmesi zor oluyor.

ben sahnenin dibindeki ses teknisyenini yanında durduğum için konser sonunda hemen kendisi ile temasa geçerek setlist'i ele geçirdim. kendimce çok havalı bir durum olduğunu düşünerek konserden çıktım. kapıda cüneyt ile karşılaştım, bir de ne göreyim elinde bir setlist!! meğersem o da üst kattaki teknisyenlere yakın durmuş!! :) ee tabii benim havam biraz söndü ama yine de bir hatıra olsun, bir anı olsun artık arşivimizin nadide bir köşesinde saklıyacağız!! 

bu arada babylon pazartesi günü derin sohbetlere dalan seyirci kitlesinin neredeyse grup elemanlarını da sohbetin içine alıp konserin gerçekleşmesini engelleyecek raddeye getirmesınden ötürü (tahminimce) dün bir "sessizlik bildirgesi" yayınladı. çok da iyi yaptı. salı akşamı seyirci sohbetlerini konser sonrasına bıraktı ama babylon yetkililerinin böyle bir yazı yayınlamak zorunda kalmasının, toplum bilincimizin seviyesi açısından, ne kadar vahim olduğunun farkında mısınız?

not: dün sanat galerilerine karşı gerçekleşen iğrenç eylemleri kınıyorum. bu eylemler ve üzerimizde kurulan baskılar ve özgürlüklerimizin elimizden gitmesine karşın bir şansımız daha var o da seneye gerçekleşecek seçimler. umarım kafamıza "daaank" eder de bu gidişattan kurtuluruz. korkuyorum. gerçekten çok korkuyorum!!

müzik notu: müzik adamları müzik konusundaki amatör görüşlerimi hoşgörsünler, aman diyim sonra her işi bilen her iş hakkında ahkam kesen twitter'da boy gösteren karakterlere dönmek istemem.

tindersticks göndermeli not: 
hey sen- kendini biliyorsun- can we start again??
içinde yaşadığımız kaos- can we start again?
kariyerim- can we start again?
kısacası her şeye yeniden başlasak bee, şahane olurdu vallahi de!!
(ama ama yani bu bilinçle tabii)

21.9.10

bu gece tekrar aşık olacak mıyım??

her zaman diyorum, tindersticks her ay gelse dinlemeye giderim, bir de üstüne evime çaya davet eder pötibör ikram ederim.bu akşam yine geldiler ben de yine gidiyorum. itiraf etmem gerekirse babylon'un mekanından hoşlanmıyorum. hem sıkışık hem de gürültülü. geçen sefer tindersticks cemal reşit rey'e gelmişti. bordo kadifeler, ahşap duvarlar ve bir tiyatro sahnesine bence çok uymuşlardı. oradaki tek eksik ise bir kadeh şarabımızı ya da biramızı alıp oturamıyor olmamızdı. şimdi istediğimiz kadar içebiliriz ama crr'deki atmosferi yakalayamayabiliriz. nerede olursa olsun ben varım!! hem de yağmurlu bir istanbul gününde!! biliyorum ki setlist'leri yeni albüm ağırlıklı olacak ama benim gönlümden geçen ufak bir setlist işte böyle: kim bu gece tekrar aşık olmak isityor??