parasol'e özel arama kutusu

7.5.10

batisfer


çocukken kurduğumuz hayallerin ucu bucağı yoktu. bize göre herşey olabilirdik. ama sonra hepimiz farkettik ki aslında istediğimiz işi yapmak bile şanslı sayılma sebebi oluyor. 
güzel hayaller, renkli dünyalar, uçan filler, konuşan tavşanlar, en yakın arkadaşımız olan oyuncak ayılar, deniz kızları, pireler, develer, tellallar, 3 elmalar çocukken varmış. 
yine de eğer çocukluğunuzu özlüyorsak, o zaman hala şanslı sayılırız, demek ki güzel bir çocukluk geçirme fırsatı bulmuşuz. 
benim çocukluğum deniz kıyısında, güzel taşlar, berrak deniz, renkli balıklar, sağlam bir duba, tramplenler, balıklar, midyeler, buzzz gibi bir su, sıcak pide, buzlu kola, arkadaşlar, soyulan burunlar ve büyük çekirdekli karpuzla geçti. 
şanslının bir tık ötesindeydim belki de. 
işte şimdi çocukluğuma bu şarkıyı gönderiyorum. 7 yaşında batisfer ile denize inip, dünyada yaşayacağına, balıklar arasında "kayıp bir denizci" olmayı tercih eden çocuğun hikayesi. 
son 5 günümün şarkısı.

  

not: bill callahan'ın bu şarkısını geçen pazar açık radyo'da ahtapotun bahçesi programı aracılığı ile tanıştım. iyi ki de tanıştım. teşekkürü bir borç bilirim :)

***
oohh aaaaa aa o ooohhhh  aaa aaaaaaa :)

herkeslere bol denizler, aman batisfere binip de derin sularda kaybolmayınız
kendinize mukayet olunuz !!!

6.5.10

aydınlanmadan önce, her şeyin sorumlusu benim dışımdaki herkesdi. 
canım mı sıkıldı çat sen suçlusun, istediğimi mi yapmadın çat o kötü, benimle aynı fikirde değiller mi çat onlar haksız! 
sonra, bir bilge sayesinde aslında tüm bunların böyle olmadığını öğrendim; 
"başımıza ne gelirse sorumlusu bizdik". 
mutsuzluklarımızı, öfkelerimizi, yenilgilerimizi başkalarının üzerine atmak gerçek bir çözüm değildi, sadece yüzleşmekten korkmaktı.
gel zaman git zaman, arasıra tökezlesemde kendimi bu şekilde eğitmeye çalışıyorum ve tabiiki bu çok zor iş.
diyeceğim o ki, eğer karşınızdaki insan sizin istediğiniz gibi cevaplar vermezse ya da talep ettiğiniz şeyleri kendine özgü sebepler ile yerine getirmezse, bu onun kötü olduğu ya da mutsuzluğunuzun sorumlusu olduğu anlamına gelmez.
bu sebeple sevgili dünyalılar, bence, talepler, istekler, başa gelenler, yaşananlar sadece sahibinindir, bir başkasının değil.

not: sevgili bilge, sen şimdi yeni bir ferrari almaya çalışıyorsun, bu hikaye böyle değildi, dön bu yoldan!

5.5.10

"be stupid: buy diesel" diyesim geliyor




siz hiç denk geldiniz mi bilmiyorum ama ben sürekli moda dergilerini arşınladığımdan her yerde yeni diesel kampanyasına denk geliyorum. mottolaru nedir? "be stupid" (aptal ol). reklam kampanyasına da baktığınızda yukarıda da görüleceği üzere; 

"eğer aptal fikirlerimiz olmasaydı, ilginç fikirlerimiz de olmazdı"
"zekilerin beyni var ama aptalların cesareti..."
"akıllının iyi bir fikri vardı, ama o da aptalcaydı"
"zeki aklını, aptal kalbini dinler "

"zeki hayır der, aptal evet"

"aptallar çok yaşasın!!"

ve daha nice nice slogan ve çarpıcı görseller. açıkçası ben bu kampanyayı, kendi içinde çok beğeniyorum ama diesel'i marka olarak düşündüğümde sanki sloganda sarkastik bir durum var gibi geliyor, bizimle dalga mı geçiyorlar?? "neden acaba bööle düşünüyosun?" mu dediniz? evet dediniz diyelim ki; çünküüüüüüüü diesel'de bir t-shirt yeri geldiğinde 170tl, bir mont 400 tl, bir kot 170 tl, bir saat 270 tl, bir çanta 700 tl (şaşırtıcı şekilde ayakkabılar 100 tl bu yüzden ayakkabıyı örnek vermiyorum!!). yanlış anlaşılmasın bence diesel'in tasarımları çoğunlukla güzel ve farklı ama ama ne olursa olsun bit t-shirt'e 170 tl verirsem slogana uyuyorum gibi geliyor. 

"be stupid, pay 150 to a t-shirt!!" ya da 

"akıllının iyi bir fikri vardı, diesel den çanta aldı, o da aptalcaydı" 

"eğer aptal fikirleriniz olmasaydı, diesel montunuzda olmazdı"

"zekilerin beyni var, aptalların diesel saati"

"zeki banka hesabını, aptal kalbini dinler" 

"zeki hayır der, aptal evet" 
(bunu değiştirmeye gerek yok)

"diesel alanlar çok yaşşşşaaaa!!"

şimdi kendim dahil diesel'den alışveriş yapmayı sevenler vardır elbette. ben onlara bir şey demiyorum, bu günlerde herkes biraz hassas malum bahar geldi, ortalık kırılıyor!! demek istediğim şu ki bu sloganlar ile diesel alıcısı birleşince, pahasından ötürü, ironik bir durum ortaya çıkıyor mu- çıkmıyor mu??

not 1: şuraya tıklayarak tüm kampanya görsellerine bakabilirsiniz, hepsi de birbirinden güzel. bayılıyorum gerçekten.

not 2: indis'in sloganı "zenginin parası züürdün çenesini yorar!"

not 3: aptal ol aptal ol aptal ol aptal ol aptal olaptal olaptal olaptal olaptal olaptal olaptal olaptal olaptal olaptal 

4.5.10

"giderayak" olmasa olmaz mıydı??


yaşını almış kişilere karşı feci bir zaafım var. onları görünce gözlerim doluyor. galiba bu ananemden kaynaklanan bir şey. ananem hayatımın 30 yılında benimle birlikteydi ve çok çok özeldi. velhasıl geleceğim konu şu; tema vakfının kurucusu hayrettin karaca ve sümerolog muazzez ilmiye çığ'ın birlikte yaptığı, gözlerimi dolduran bir program var. ikisi de ileri yaşlarına rağmen çok güzel ve çok enerjikler, esprilerin ardı arkası kesilmiyor, bir de hayrettin bey'in muazzez hanıma yaptığı küçük flört girişimleri de eklenince program çok izlenesi bir hal alıyor. program boyunca okudukları kitaplardan, ataturk'ten, güncel olaylardan bahsediyorlar. muazzez hn bilgisi ve kültürü ile değil ama (çünkü ben ona yetişemem), süsü ile püsü ile şapkası ve makjajı, ojesi  ile hem benim idolüm hem de muhtemelen geleceğim nokta diye düşünüyorum :) 

herşey iyi güzel de ben bir tek bu programın adına takmış durumdayım; "giderayak" !!! tabii ki bu insanların programlarına bu adı koyması, yaşlarının ileri olmasının onları hiç de endişelendirmemesinden ve bununla dalga geçebiliyor olmaktan ileri geliyor, ama ben yine de müthiş sempatik ve cesur iki insanın programının adının "giderayak"  olmasını kabullenemiyorum. içim cızzzz ediyor. programın adına takılarak sanki bir sonraki haftaya içlerinden biri gidecekmiş gibi saçma salak bir hisse kapılıyorum. tüttüütüttüüüü ağzımdan yel alsın!! hayrettin bey ve muazzez hanım müthişsiniz, size bayılıyorum!!! :) lütfen bizi aydınlatmaya devam ediniz ve gitmeyiniz!

not: her zaman denk gelemesem de programa bir göz atmak için pazartesi akşamları saat 22:00'da kanal b'ye zıplayın.

3.5.10

at yarışına başladık

sarı benim, beyaz babamın, tuurncu annemin. 5 tl koyduk, atları kurduk, kimin atı önce giderse o 15 tl'yi alır dedik. benim sarıkızım çok nazlı çıktı, annemin alev kızı çok aklı havada çıktı, babamın yağız deelikanlısı çok hızlı çktı. 
15 tl'yi kazandı. 
dıgıdık dıgıdık dıgıdık... 
ciddiyim!

M A Y I SSSSSSSSSSSSS

not: bu görselin üzerine tıklarsanız daha süper olur :)