sabah annem ve babamı ankara'ya yolcu etmek için sahrayıcedid'deki varan'a yollandım. arabanın içinde servisin gelmesini beklerken babamla turkiye'de insanların artık ne kadar mutsuz, gergin ve bomba gibi dolaştıklarını konuştuk. babam her gün vapur ile işe gittiğinden, vapurda rastladığı, bir hiç ile ortaya çıkan insan kavgalarından bahsetti. sonra servis geldi. sonra biz arabadan indik. eşyaları aldık. sonra servis gitmeye başladı. sonra biz arkadan koşturup ıslık çaldık. o sırada zaten bizim arabada beklediğimizden haberdar olan ofis görevlisi ofisten çıkmaya tenezzül etti. babam ona bizim beklediğimizi bildikleri halde servisin nasıl hareket ettiğini sordu ve işte o andan sonra herşey koptu. varan vandalı babamın burnunun içine girerek "sana bir kafa atarım görürsün, bekleseydin dışarda o zaman" dedi, sonra ben buna tahammül edemeyerek adamın üzerine yürüdüm. hayatımda ilk kez bi adamı ittim, küfür kıyamet kavga dövüş babamlar servise bindi. ben adamın peşini bırakmadım, onunla ofise girdim, ismini aldım. kendisi o kadar pişkindi ki bana kartını verdi. sonra birbirimize küfrettik ve hakaretler içinde ben arabaya döndüm. hemen varan'ın genel müdürlüğünü aradım kimi bulduysam olayı anlattım ve bunun peşini bırakmayacağımı söyledim. gerçekten de bırakmayacağım. nereyi bulursam oraya şikayet edeceğim. tam da babamla konuştuğumuz vandallık olayları bizim başımıza geldi.
nerede yaşıyoruz? kimlerle yaşıyoruz? aynı topraklarda yaşadığımız insanlardan neden bu kadar nefret ediyoruz? bir cumartesi günü 64 yaşında olan babama 40 yaşında olan bir kendini bilmez hiç yoktan bir sebep ile kafa atmak istiyorsa, bu ülkede yaşadığımız her an bizlere hediye!!
not: bir daha varan ile yolculuk eder miyim... aslaa, vandalın ismini de buradan açıklıyorum metin şağdan, gözüm üzerindeeeee!!!
nott: babama ya da anneme birisi laf ettiğinde kimyamın nasıl değiştiğini biliyordum da bu sefer şiddet de işin içine girecekken bir kaplan parçası haline gelmeme şimdi düşününce şaşırıyorum. bu hale başka birisi için gelir miyim? aslaaaa...