parasol'e özel arama kutusu

27.8.10

hiç keyfim yok be sevgili dünyalılar. yazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorumyazamıyorum

tek söyliyceğim şey bruce'dan olabilir, o da şu olabilir!!

tell me what I see
when I look into your eyes
is it you baby or just a briliant disguise???


patron ne derse doğru der!!

26.8.10

dediğimi yap, yaptığımı yapma!!

estetik kaygısı deyip de cır cır dır dır konuştuktan sonra, son zamanlarda hangi manyaklıklar peşinde olduğumu söylemeden edemeyeceğim. öncelikle yaklaşık 2.5 haftadır karnım bir an için bile olsun doymadı. sonunda 5 kg verdim, sonra hadi bir adım daha atayım ve spora da başlayım demez miyim. hemen tenis hocası aktive edildi. eve bir bisiklet alındı ve "sapkın zihniyetlerin takıntılı halleri " adlı kısa dizi yayına girmiş bulundu. aslında herkesin de bildiği gibi herşey zihinde bitiyor. ben ona "yeme" dedim o yemedi, "spor yap" dedim spora başladı. allah sizi inandırsın dün akşam kebapçıda yenen bir yemekte önümden etler, pideler, tatlılar, dondurmalar geçip gitti ve ben hiçbirine yüz vermedim, ama öyle içim giderek değil, gerçekten hiç içim istemeyerek. klişelere referans yapmak gerekirse, isteyince oluyor diyebilir miyiz? valla bazen oluyor bazen de olmuyor. tamamen çevre şartları ile de ilgili bir durum.bayramda bir hafta kaş'ta olacağım ve plajlarda aç aç salınacağım. benden size tavsiye ne isterseniz onu yapın :)

sapkın zihniyet notu: geçen akşam o 2 şişe şarabı içmiycektik, şimdi onların kalorisini ben atana kadar 2 saat daha fazla bisiklet çevirmeliyim!!

24.8.10

estetik kaygısı

estetik kaygısı aldı başını gitti, eğer yetişemediyseniz geçmiş olsun! eyy erkekler, kadınlar üzerinde yarattığınız baskının farkında mısınız? eğer ince bir beden, bakımlı tırnaklar, silikonlu göğüsler, botokslanmış gözler, fondotenli yüzler, yapılı saçlar ve topuklu ayakkabılara haiz iseniz o zaman en makbül kadınsınız (şehirler için konuşuyorum). üstüne üstlük medyada ve sosyal paylaşım alanlarında da dayatılan formül bu!! sanki çoğu erkek artık kadınların akıllı, sevgi dolu, eğlenceli, anlayışlı, donanımlı olduğuna bakmıyor da varsa yoksa estetik kaygıları...

ben kendi adıma kendimde güzel bulduğum şeyleri yapmaya devam ediyorum. gerektiğinde mavi oje sürüp, gerektiğinde topuklu ayakkabı giyiyorum. ruhumdan önce bedenime bakan erkeklerden uzak durmak istiyorum. ilk görüşte aşk değil ama konuştukça aşık olmak istiyorum. bana klişelerden bahsetmeyenler ile zaman geçirmek, kıyafetimi gönlüme göre giyip, farklı olduğumda yadırganmamak istiyorum. her zaman saçım güzel, yüzüm renkli olsun istiyorum ama asla saçımı sarıya boyatmak istemiyorum. kendime bakıp bana verilenlerin kıymetini bilmek istiyorum. gözlerimin yanındaki kaz ayaklarına bayılıyorum. hepsi süs bebeği olmadığımı, gerçekten bu dünyadaki varlığımı gösteriyor.

velhasıl sevgili dünyalılar, benden daha çok kitap okumamı, daha çok film seyretmemi, daha fazla seyahat etmemi, daha fazla konsere gitmemi, daha fazla dinlememi isteyenlere kapılmak istiyorum.

bu da nereden çıktı derseniz ki bence son günlerdeki modum sebebi ile demezsiniz :) etrafa bakıyorum da bir estetik ameliyatı furyasıdır gidiyor, tüm kadınlar hali ile genç görünmek istiyor, rekabet yaman tabii, bunun yanında erkekler de bu duruma bir "dur" demiyor, ama kendilerini ne kadar geliştirmeye çalışıyorlar bu da ayrı bir konu!!

buradan tüm cinslere sesleniyorum, güzellik iyi bir şeydir de abartmamak lazım. ayol herşey tadında güzel!!


örnek: bu minvalde geçen kış vaktı geçmişte uzun süre birlikte olduğum bir kişi bana "neden herkes gibi giyinmiyorsun?" dedi mesela. düşündüm de onca süre anlaşılamamışım meğersem.

23.8.10

dans edesim var
deli gibi

bir de diyesim var;

eğer herşeyin bir sebebi varsa

işte karşılaşmamızın da bir sebebi var

hello

hello again