parasol'e özel arama kutusu

6.1.07

2007

geçen gün saçımı boyayan insan "2007 den beklentilerin ne" diye derin içerikli bir soru sordu.. kendisinden beklemediğim ayrıca hiç hazırlıklı olmadığım bu soruya hazırlıklı olsamda vereceğim cevap "valla hiç bi beklentim yok" oldu sonra içimi bi hüzün kaplayıverdi.. gerçekten ne 2007 den ne hayattan hiç bi beklentim olmadığı gerçeği saç boyatırken bi kez daha ortaya çıkıverdi. eskiden hayatın bi dakkasını bile kaçırmamacasına yaşardım. ben bunu bilinçli olarak yapmazdım da insanlar bana ööle derdi. hiç bi şeyi kaçırmıyım, aman zevk alacağım şeyler yapıyım, geziyim, eğleniyim, yiyim- içiyim, tatilleri değerlendiriğim, arkadaşlarımı göriyim filan falan. şimdi bakıyorum ve bunların hiç birisi yok. saatlerim ve günlerim akıp gidiyo ben hiç bi şi yapmadan. noktayı koydum die düşünüyorum artık, bu sebeple ne bi beklenti ne de hedefim var. ne olucak şimdi?

5.1.07

KIZLAAARRRR

aşağıdaki postun sonunda yer alan youtube linkinden nick cave i seyredin... karizma nasıl olur, bi de serin (coooollll) nasıl olunur hatırlayın.. dans nasıl edilir, şarkı nasıl yazılır, nasıl söylenir, duruş nedir ne diiildir... sonra hayal kırıklığı kesin yaşıycaz hepbirlikte sokağa çıkınca.. çıkmayın. ya da çıkın kabullenin gerçekleri, ya da ya da doğarken seçim şansımız olmadığı için kendinizi avutun.. bilmiyorum.. ben ne yapıcam, bitkisel hayata devam.. taa ki nick cave gelip bana dans edene kadar ..... ( bi de söylenin bana bunlar için akıl yürütün filan aaaa ne ayıp)

I SAY IT

Father says it, mother says it,
Sister says it, brother says it,
Uncle says it, Auntie says it,
Everyone at the party says
Babe, I'm on fire
Babe, I'm on fire

The horse says it, the pig says it
The judge in his wig says it
The fox and the rabbit
And the nun in her habit says
Babe, I'm on fire
Babe, I'm on fire

The Papist with his soul says it
The rapist on a roll says it
Jack says it, Jill says it
As they roll down the hill
Babe, I'm on fire
Babe, I'm on fire

The menstruating Jewess says it
The nervous stewardess says it
The hijacker, the backpacker
The cunning safecracker says
Babe, I'm on fire
Babe, I'm on fire

The Viennese vampire says it
The cowboy round his campfire says it
The game show panellist
The Jungian analyst says
Babe, I'm on fireBabe, I'm on fire

Warren says it, Blixa says it
The lighting guy and mixer says it
Mick says it, Marty says it
Everyone at the party says
Babe, I'm on fire
Babe, I'm on Fire

Hit me up, baby, and knock me down
Drop what you're doing and come around
We can hold hands till the sun goes down
Cause I know
That you And I
Can be Together
Cause I love you


(nick cave&the bad seeds, müthiş.. daha çok söz vardı çok uzun olduğu için kısaltıldı)

and I say it, it is a petty if you can't say it :) BABE I'M ON FIIIIIIIIIRRRRRRRREEEEEE
LAY LAY LİLİLİİİLİLİİLİLİ.. DİLİLİLİ DİLİLİLİLİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ

http://www.youtube.com/watch?v=0Z5pebi_ofQ
http://www.youtube.com/watch?v=-8E5Up2S7oI&mode=related&search=

4.1.07

KASIMPATI

bugün sarı kasımpatılar geldi bana, uzun zamandır gelmemişlerdi.. çiçekler kadınları mutlu ediyo bu kesin, kendilerini bir çiçek kadar narin, güzel, renkli gördükleri için ya da düşünülmüş olmak hoşlarına gittiği için ya da başka nedenleri var şu an bilemiiciim.. erkekler de çiçek alıyo, ama galiba sadece yeni bir işe girdiklerinde hayırlı olsun manasına gelen türden.. çiçek olayı çok hoş ve ince düşünce alameti ama solduklarında vazodan çıkartıp atmak hoşuma gitmiyo.. hep ööle suyun içinde kalsalar canlı ve heyecanlı. olmaz mı.. aspirin atsam, vitamin?? hadi olsun bi seferlik..

AJDA

ajda pekkan ın bu albüm kapağına bayılıyorum, biraz önce arabada gelirken dinledim çoktandır sözlerini buraya düşmeyi arzu ettiğim şarkısı yukarıda.. esasen bir orhan gencebay şarkısıdır..

2.1.07

2006 da neler oldu (m)
* artık yalnızım
* geceleri yalnız kalabiliyorun
* geceleri yalnız kalmanın yanında müziksiz (sessi) uyuyabiliyorum
* saatin kaç olduğunu umursamıyorum (artık saat takmıyorum)
* yarın ne olacağını bilmiyorum, muğlak yani
* para harcamıyorum (eskisi kadar diil)
* kolay kolay sinirlenmiyorum
* daha fazla hoşgörü
* eski arkadaşlarımı görmüyorum
* tatil planları yapmıyorum
* başıma bi şi geldi özel.. :)
* hiç tv seyretmiyorum
* az yemek yiyorum
* eskisi kadar neşeli ve mutlu değilim
* güvende hiç değilim
* daha çok nikotin alıyorum
* artık kilolu değilim (16kilo verdim allahım inanılmaz)
* alkole dayanıklılık arttı
* düzenli olarak bi şi daha yapmıyorum iyi mi olmuş kötü mü bilemedim
yeni bir yıl daha başladı, artık saat kullanma alışkanlığımdan kurtulmuş olan ben yeni yılın gelmiş olmasına hiç şaşırmadım hatta umursamadım bile.. zaten kötü bi giriş oldu.. artık yıldan vazgeçtim günler iyi geçsin bari. 2006 hayatımın en ilginç yıllarından biriydi. genelde hangi yıl ne olduğunu hiç hatırlamam ama geçen yılı unutmayacığım kesin. ne yazıcağımı unuttum.. e bitkisel hayat kolay diil tabii.

31.12.06

artık bitkisel hayattayım.. fiziksel varlığım sürmekte sadece..