parasol'e özel arama kutusu
17.1.07
thee- thy- thou
"thee" eski ingilizcede "you" yerine kullanılan bi kelime ve ben bayılıyorum buna.. birisine hitap etmenin çok seksi ve dokunaklı yolu diye düşünüyorum. belli bi zaman önce çok kullanırdım ve eğlenirdim böyle eski ingilizce konuşmaya çalışarak. hatta o kadar etkilenmiştim ki thee-thy-though lu konuşmaktan shakespeare i tekrar okumaya karar vermiş ve münih ten "shakespeare's sonnets" kitabını büyük bi hevesle almıştım.. geçen gün kitap elime geçti.. artık thee kullanmıyorum .. thee diye konuştuğum günleri özlemişim belli ki... shakespeare bi de şunu demiş "if you spaek love, speak low". aman sevgimizi sevdiğimizi belli etmeyelim, aşktan ise asla bahsetmiyelim.. herkes içinde tutsun. sonra da tuta tuta patlasın. madem işin püf noktası bu.. e shakespeare de bööle demiş ben de tutucam içimde, aşktan konuşmıycam.. BUM..
15.1.07
bi kere de aklıma gelen başıma gelmesin... daha bu sabah "ben sağlam bi kızım hasta olmam" diyodum ki bu akşam hasta olmama ramak kalmış durumda. bu hep böyle olur. ne zaman "başım ağrımadı uzun zamandır, şunu görmedim uzun zamandır, şununla konuşmadım uzun zamandır" desem başım ağrır, birilerini görürüm, birileri arar filan falan.. bi de kötüyü çağırma die bi şi var. pozitif enerji ver ki iyi şeyler olsun filan.. aman verdim de nooldu. iyi şeeyleeeeeeerrr burdayım gelin çağırıyorum sizi..
haftanın büyüsü
eşik büyüsü: bir düşmana, uykusunu bağlamak suretiyle işkence etmek istersen, bir karış kadar uzunlukta bir koyun bağırsağı alıp, üzerine "kul ya eyyühel kafirun" suresini oku, her ayın geldiğinde, bir düğüm üzerine "ma tabdun" de. bu bağırsağı bir şişeye koyup düşmanın eşiğinin altına göm.
ne garip, her gece gökyüzünde parıl parıl parıldıyan yıldızları görüp ertesi günün güneşli olacağını bilmek ve her sabah güneşe kalkmak ve aslında Ocak ortasında olmak.. bi yağmur bi kar bi frıtına bi soğuk olsun.. her gün neşe neşe nereye kadar.. bi de sarı içi kürklü çizmelerimi giyiyim, kalın kazaklarımı, eldiven, bere filan..
Subscribe to:
Posts (Atom)