parasol'e özel arama kutusu
5.6.09
FLEETWOOD MAC
bugün üye olduğum çeşitli sitelerden gelen konser haberlerinden biri fleetwood mac a aitti. benim için çok özel olan bu grup ingiltere çapında bir konserler dizisine başlıyordu, bunlardan bir tanesi londra wembley de 30 ekim 09 da olacaktı. şimdi ölür müsün öldürür müsün.
fleetwood mac benim oldukça küçüklüğümden beri bildiğim ve dinlediğim bir grup- küçük derken herhalde 14-15 yaşında mıdır nedir bilmiyorum- açıkçası nereden bulduğumu da bilmiyorum. tahminim izzet öz dendir. izzet öz çok çalardı trt 3 de ki biz de o zamanlar trt3 dinlerdik. fleetwood mac i herkes sevmez- daha doğrusu ben çok kişiye rastlamadım. ben seviyorum. bir kere sıkıcı değildir. gruptaki hemen hemen herkes şarkı söylemeye yatkındır. her şarkı başka bir grup üyesi tarafından söylenir- stevie nicks, lindsay buckingham , christine McVie mesela- ayrıca grubun kurucusu olan mick fleetwood da delidir ve çok uzun boyludur vee karizmatiktir.grup bir çok çalkantı yaşadı, neden mi?? tabii ki aşk meşk meselesi, grup tan en az iki çift çıktı sonra onlar ayrıldı sonra o onunla oldu bu bununla oldu filan falan. yani klasik insanlık hali. velhasıl bellli ki şimdi artık olgun ve orta yaş üstü insanlar olarak tekrar bir araya gelip konser vermeye karar vermişler. şimdi konser 30 ekim de, 29 ekim tatil ve perşembe ye denk geliyor, bir gün tatil alsam 4 gün olur. acaba?? naapsam?? ne etsem??? hep kafa karıştırıyorlar, insana bir rahat vermiyorlar. sizi gidi..
not: 70 li yıllarda doğan bizler ne de şanslıyız, 80 leri gördük, 90 ları gördük. daha ne isteriz. 80 ler de var olmasaydım üzülürdüm vallahi.
4.6.09
3.6.09
HARD TIMES
PATRICK WOLF "HARD TIMES" from IE HAGY on Vimeo.
sonunda buraya bir video koymayı başardığım için öncelikle kendimi tebrik ediyorum, sonra bu şarkı için patrick i tebrik ediyorum. klip için ace norton u tebrik ediyorum. patrick wolf ilginç bir kişilik. geçen sene aralık a kadar ben kendisinin bu kadar şahsına münhasır olduğunun farkında değildim. bu şarkıda, iç gıcıklayan ve isyan ettiren bir hal var, tabii ki bence...bir de oryantal de bir durum var, o yüzden de hoş geliyor kulağıma. klip müthiş, yani biraz da komik. bu teknolojik durum nereye kadar gidecek merak içerisindeyim.
FESTİV MEVSİMİ
şimdi efendim, bildiğiniz gibi mübarek 3 aylardayız. yani ingilizceden çevirisi ile "festiv" mevsimindeyiz. bu ne demektir? ibadet zamanıdır. festiv kelimesini kök yaparsak ve "al" hecesini eklersek ne olur ? "festiv-al" işte bu kelime müminlerin ibadet zamanının adıdır - eğer bu yazıya devam edemezsem bilinki taş oldum- en kutsal mekanda yapılan ibadet takriben milattan sonra 1970 yılında başlamıştır. ben henüz hacı olamadım ancak olmak için can atıyorum. ibadetin gereklerini yapmaya çalışıyor, festiv mevsiminde lokal mekanlarda olabildiğince çok alıştırmalar yapıyorum. ancak hiç bir şey kutsal mekanının heyecanını dindirmiyor. bakın yukarıdaki müminler 1970 yılında kutsal mekana ibadete gelmiş müninler. nasılda sevinç ve huzur içinde koşuyorlar. dünya malı onlar için önemli değil, çamur-toz-toprak-su-tıraş demeden bir donla ibadet ediyorlar. tanrım bana da nasip etsin inşallah!!!!!!!!!!! bunun yanısıra tüm dünyada daha doğrusu bizim yarıkürede tüm ülkelerde bir sürü bir sürü festivaller yapılıyor ve mübarek 3 aylar kutlanıyor.
işte benim gidemediğim bir GALSTONBURY festivi daha geldi çattı. her sene bilet almaya çalışıyorum ama buradan almak zor oluyor. bu sene kendimi avutmak için sziget e gitmeye karar verdim. gerçi line up hiç de cazip değil ve hemen hemen hepsi bu sene turkiye ye de geliyor ancak maksat hava koklamak olsun... buradan sziget turunu organize eden turk yetkililere sesleniyorum. "biz müminlerin kutsal topraklara varmasını tez sağlayınız!!"
neyse çok geyik yaptım. asıl konum şu ki. glastonbury line up ını gördünüz mü??? yani acayip saçma, herkes orada yahu... yok yok.. pes doğrusu. buraya koyamıyorum bile. bakın siz aşağıya tıklayın da kendi gözünüzle görün. tabii bu festiv in benim için en buruk yanı the boss piramit sahnede olacak, ve fakat ben orada olamıyacağım!!!
işte benim gidemediğim bir GALSTONBURY festivi daha geldi çattı. her sene bilet almaya çalışıyorum ama buradan almak zor oluyor. bu sene kendimi avutmak için sziget e gitmeye karar verdim. gerçi line up hiç de cazip değil ve hemen hemen hepsi bu sene turkiye ye de geliyor ancak maksat hava koklamak olsun... buradan sziget turunu organize eden turk yetkililere sesleniyorum. "biz müminlerin kutsal topraklara varmasını tez sağlayınız!!"
neyse çok geyik yaptım. asıl konum şu ki. glastonbury line up ını gördünüz mü??? yani acayip saçma, herkes orada yahu... yok yok.. pes doğrusu. buraya koyamıyorum bile. bakın siz aşağıya tıklayın da kendi gözünüzle görün. tabii bu festiv in benim için en buruk yanı the boss piramit sahnede olacak, ve fakat ben orada olamıyacağım!!!
2.6.09
LOST
bildiğiniz ya da bilmediğiniz gibi dün, içinde 200 den fazla kişinin olduğu bir air france uçağı, atlantik okyanusu üzerinden geçerken kayboldu ve şu an 30 saat geçmesine rağmen bulunamıyor. çok garip bir durum. koca uçak ve o kadar kişi dünyamızdan birden bire yok oldu. bu filmlerdeki ışınlanma olayı gibi bir şey. tahminlere göre yıldırım çarptı ve uçak un ufak olup okyanusun derinliklerine gömüldü. eminim ki kafayı ufolara ve uzaylılara takmış kişiler uçaktan haber alınana kadar, uçağın uzaylılar tarafından kaçırılmış olduğunu düşünecek ve bunun için bir sürü araştırma yapacak. açıkçası olayın medyada yer alış şekli sebebi ile de benim aklımda da "acaba? " şimşeği çaktı. belki de uzaylılar var ve şu an uçak bir gezegende yolcuları ile birlikte uzaylılar tarafından inceleniyor. tıpkı filmlerdeki gibi. bir düşünün eğer uçağa ait hiçbir şey bulunamazsa ve bu düşünce gerçek olursa halimizi. .. hayatmızda yeni bir dönem başlar, geceleri korkarak uyuruz. uzaylılara karşı silahlar geliştiririz. bakın gülmeyin, dünyada garip şeyler oluyor; kuş gıribi, domuz gıribi (grip nasıl yazılıyo yahu alah alah), distopya filmlerindeki olaylar gerçekleşmeye başladı. zombiler ortaya çıkarsa artık şaşırmıycam.
not: uçağın denize iniş yapmış olduğunu, yolcuların haritalarda yer almayan bir adaya gittiklerini ve orada hayatlarına devam ettiklerini umuyorum. tabii bu da aynen lost oldu. darma kardeşliği.
not: uçağın denize iniş yapmış olduğunu, yolcuların haritalarda yer almayan bir adaya gittiklerini ve orada hayatlarına devam ettiklerini umuyorum. tabii bu da aynen lost oldu. darma kardeşliği.
İŞTE BUDUR
işte belgeliyorum, leonaaaaaaaard bekle beni geliyorum !!
not: dün bu bileti bastırmaya gittiğimde, arkamdaki bir kız telefonda şöyle konuşuyordu: "esraaa, loenard kohen die bi adamın konseri varmış açıkhavada, naparız- gider miyiz??" tabii ki kimse kimseyi bilmek zorunda değil ancak ben kendi kendime bu konuşmayı garipsedim, bir de seyircinin bilinçliliği konusunda düşündüm biraz. yine de ben bu konserde hep bir ağızdan haallaaaluuujaahhh diyeceğimizi ve bir de dance me to the end of love daki "lalalaa la la la la la laaa" şeklindeki nakaratı söyliyeceğimizi düşünüyorum. bakalım neler olucak.
not: dün bu bileti bastırmaya gittiğimde, arkamdaki bir kız telefonda şöyle konuşuyordu: "esraaa, loenard kohen die bi adamın konseri varmış açıkhavada, naparız- gider miyiz??" tabii ki kimse kimseyi bilmek zorunda değil ancak ben kendi kendime bu konuşmayı garipsedim, bir de seyircinin bilinçliliği konusunda düşündüm biraz. yine de ben bu konserde hep bir ağızdan haallaaaluuujaahhh diyeceğimizi ve bir de dance me to the end of love daki "lalalaa la la la la la laaa" şeklindeki nakaratı söyliyeceğimizi düşünüyorum. bakalım neler olucak.
1.6.09
BİR KONSER ANISI
bu anımı unutmamam gerek çünkü müthiş bir anı bence, bu sebeple zamanı geçmiş dahi olsa buraya yazıyorum. aslında geçen sene yaşanan bu durum nereden aklıma geldi derseniz olaylar şöyle gelişti;
cumartesi günü apartmandan çıkarken anıma konu olan çifte rastladım. bu çift benim komşumun oğlu ve onun karısı. işte bu rastlantı da bana geçen sene yaşananları anımsattı. yer kuruşçeşme arena, konser mark knopfler. bir arkadaşım ve kardeşimle sahneyi iyi gören bir alanda yerimizi aldık. ben çok heyecanlıyım çünkü hem dire straits hem de mark benim çok sevdiklerimdir. kafamı bir sağa çevirdim ki allah! eski şirketimdeki genel müdürüm. haydaa dedim 10 000 kişi içinde şansa bak. neyseki kendisi ofiste mesai saatlerinde gitar çalan, zamanın parlak borsacılarından biri idi. yani kasmaya pek gerek yoktu. kafamı sola çevirdim aaaaaaaaaa komşunun oğlu ve karısı. kendisinde amway ürünleri satın aldığım için benimle bağları kuvvetlidir. ayrıca kendisi kod müziğin kurucularındandır, yani ortak muhabbetimiz var bayağı. neyse. komşu oğlu ve karısıda bizim yanımızda yerlerini aldı. sonra hafif hafif konser başladı. her konserde olduğu gibi, alkol kanlarında yüksek seviyeye gelmiş insanlardan bazıları bizleri ite ite öne gitmeye çalışıyor- ki bu en sevmediğim şeydir- umarsız ve terbiyesiz ve bastı bacak tipler özür bile dilemeden bizleri itiyor bir kız ve bir erkek- ben bir laf etmedim çünkü biliyorum ki bunlara bulaşırsanız onlar size 10 kat daha fazla bulaşır, fakat komşu oğlunun karısı kıza bir laf etti, ne dediğini duymadım, sonra kız ona bir laf etti sonra "oğulun karısı" bi şi dedi ve tahminen 25-26 yaşlarında olan küçük kız "oğul karısına" ŞŞŞŞŞRRRRRRRAAAAAAAAK!!!! bi tokat atmaz mı, kanımız dondu, algılayamadık, durayazdık... yani böyle bir duruma şahit olmak dahi utanç verici, kim bilir "oğul karısı" o an nasıl hissetti. tabii 10 saniye kadar zaman donmasından sonra kavga daha şiddetlenerek devam edecekti ki, erkekler araya girdi ve kızcık ile oğlancık yine insanları ite ite öne doğru gitti.
işte anı böyle, bi yorum yapmaya gerek yok herhalde. rezalet!! umarım hiç böyle bir durumda kalmam zira sonunda kan çıkar !!!
Subscribe to:
Posts (Atom)