hemen hemen tüm çocukluk ve gençlik hayatım bir tatil köyü havası içinde (aliağa petkim lojmanları) geçtiği için, oradan ayrıldıktan sonra da temiz hava, çiçek- böcek, deniz sevgimi her fırsatta değerlendirmeye çalışıyorum. yani öyle aman şehir dışına gideyim orada yaşayayım gibi ideallerim yok, şehiri çok seviyorum ama doğayı da seviyorum. zaten çok fazla beton ve hava kirliliği ve diğer çeşitli kirlilikler içinde yaşarken, doğaya kucak açma arzumu balkonumda tatmin etmeye çalışıyorum. balkonsuz bir hayat düşünmek istemiyorum. çok şanslıyım ki istanbul koşullarına göre oldukça geniş ve yeşilliğe, kocaman ağaçlara bakan bir balkonum var. bir de çiçeklerimi, süslerimi minderlerimi çıkardım mıydı balkonum çok güzel bir mekan haline geliyor. ondan sonra artık kahvaltılar akşam yemekleri balkonda yeniyor. yazın en zevkli kısmı da bu oluyor. bence belediyeler kampanya başlatmalı ve her eve saksı ve sardunya vermeli ve tüm evler balkonlarına ya da pencere kenarlarına renkli saksılarda sardunya koymalı. bakın o zaman çirkin betonlar nasıl renklenip güzelleşir. eyyyy belediye sesime kulak ver, lale yerine sardunya ya geel ...
(bu lale işine ne paralar harcanıyor acaba, sopa gibi dikiyorlar iki güne harap oluyor lalecikler)
(bu lale işine ne paralar harcanıyor acaba, sopa gibi dikiyorlar iki güne harap oluyor lalecikler)