parasol'e özel arama kutusu

3.8.07

5 GÜNLÜK BEYİN TEMİZLİĞİ

gidiyorum. 5 gün için. deniz ve güneşi sadece kendi çıkarlarım için kullanıcam. beynimi temizleyip gelicem. sanki burada hiç hayatım yokmuş gibi, aklımın ucundan bile geçmiyecek. şimdi gitmek istemiyorum sonra da gelmek istemiycem. bu beş gün için yapmak istediğim şeyler var;
* annem ve babam ile uzun zamandır denize girememiştim 2 gün bunu yapıcam. anneme sarılıcam
* 3 kitap bitirmek istiyorum. şu an dönemsel olarak azıtan kitap okuma arzusu kaplı içim.
* fotoğraf çekicem bol bol işşşaallaah.
* dipten deniz kabuğu çıkarıcam
* güzel kahvaltılar yapmak istiyorum, peynir, zeytin, domates, yumurta, karpuz.
* bazı kararlar vermek istiyorum, hayatım için. çok önemli bu.
* müzik dinleyip dergi okuycam bol bol. shuffle yapıcam i-pod umu, ne gelirse onu dinliycem. geçen seneme damgasını vuran şarkıları dinleyip gülümsiycem o zamanki hallerime..
* incik boncuk alıcam, gerekirse dans edicem, gerekirse balık yiycem.

işte budur.

2.8.07

NORAH

izlediğim

en duru
en yalın
en güzel
en alçak gönüllü
en kabiliyetli

sanatçılardan biri..

NORAH JONES

norah jones a özel bir ilgi beslemedim müziğe ilgi duyduğum sürece, kendisi benim için suya sabuna dokunmaz bir türü ifade ediyor (benim dinlediğim müzikler arasında yoksa caza laf etmiyorum yanlış anlaşılmasın)... eğer canım bi şi dinlemek istemezse, nötrsem, ne üzgün ne sevinçli, işte bi norah jones koyarım dinler giderim. bu da yılda 2-3 kere olur. dün gece canlı performansını izledim, tabii ki onun benim için geçerli olan nötr durumu değişmedi ama canlı performans cd de dinlediğin kadar iyi olamaz diyenler halt etmiş... çok büyüleyici ve sakinleştirici bir etkisi var. çok beğendim şahsen. bu arada konser öncesi çıkan m.ward da norah ın erkek versiyonu gibiydi. yalnız bu turk seyircisinin neden konsere gittiği konusunda ciddi soru işaretlerim var. şöyle ki; m.ward çıktı saat 8 15 gibi, iksv norah jones un 9 30 da çıkacağını ilan etmişti, dolayısıyla açıkhava henuz dolmamış, yarı dolu gibi.. neyse m.ward çıktı yanında norah, kimse alkışlamadı bile şarkı söylemeye başladılar, kimse anlamadı sahnedekinin norah olduğunu, hatta herkes arkadaşı ile o gün iş yerinde neler olduğunu filan konuşuyodu.. şaştım kaldım. sadece orada bulunmak mı? kendini göstermek mi? görgü mü? hamur mu? sevmiyorum işte var mı dahası..

31.7.07

çırp


kötüğe giden işler olduğunda bazen, birdenbire bırakmak yerine biraz çaba harcanır. iyileştirmeye çalışılır... bu çoğu zaman otomatik bir refleks gibidir.. tıpkı insan vücudunun her koşulda iyileşmeye programlanmış olması gibi. düşüpte dizinizi yaraladığınızda hücreleri tam gaz derinizi eski haline getirmek için çalışır. işte bazı durumlarda da insanlar arasında da bu tür iyileştirme hamleleri yapılır. bi süre her şey çok iyi gider "eski guzel günler"deki gibi, ama aslında o kadar derin ve çoklu yaralarınız vardır ki, iyileştirmeye çalıştıkça başka bi yara iltihaplanmaya başlar. sonunda bir yerde bir zamanda her şey hissizce ve sessizce biter gider... sonra dersiniz ki biliyodum böyle olacağını, işte buraya da çizmiştim.. hiç bir şey sonsuza dek sürmez söyleminin arkasına en son sığınacak kişi benim aslında, o yüzden ne zaman ve hangi koşulda sonuçlanacak olursa olsun tüpteki çokokremi tüp düzlenene kadar hatta orasından burasında patlayana kadar sıkıp sonrada çatlakları yalayarak tüketmek gerekir die düşünmekteyim. bu tüpte çokokremler ne guzeldi, burdan anne memesine gönderme yapar mıyız?? hadi yapalım buyrun..

aha işte buraya çizdim.