yakın geçmişten bugüne bekarlığa veda partileri hem kızlar hem de erkekler arasında oldukça popüler bir etkinlik haline geldi. eskiden bu kutlamayı genelde erkekler yaparken şimdi kızlar erkekleri geçti. her türlü ince detayı düşünülmüş bekarlığa veda partileri düzenleyip erkekleri kıskandırıyorlar.
benim derdim kimin nasıl partilediği değil de, benim derdim acaba bu partilerde bir dilemmmmmaa var mı yok mu bunu anlayabilmek, zira "veda" genelde istenmeyen bir durumdur, sanki kendi isteğinle oluşmaz da böyle boynu bükük olarak gidilir gibi, sanki elde olmayan sebeplerden dolayı hoşçakal dersiniz... yani o zaman bekarlığa veda ederken bu durum bir hüzün içerir mi? eğer içerirse dans etmeler, eğlenmeler, şarkı söylemeler, sarhoş olmalar neyin nesidir? ee aslında kendi rızamız ile de evleniyorsak o zaman "bekarlığa veda" demek neden?? "evliliğe merhaba" desek daha yerinde olmaz mı?? nihayetinde sevdiğimiz birisi ile hayatımızı birleştiriyoruz, arkadaşlarımız ile gülüp eğleniyor, felekten bir gece çalıyoruz.
aslında bu partilerde vahim olan bir şey var o da erkek/kadın striptizci ya da dansöz çağırmak. işte burada bence iş biraz değişiyor. evlendikten sonra artık sadece partnerini striptiz yaparken görebilecek çiftler "yahu hazır evlenmeden ben bir çıplak daha göreyim de ondan sonra bu defteri kapatayım" moduna geçip, parti gecesinde ne görsem kardır mı diyorlar??!!! off bu da çaresizce bir durum değil mi sevgili sevgililer?? tutsaklık mı bekleyen insanları, yoksunluk mu??
sonuçta diyeceğim o ki, herşey sonunda özgürlüğe omuz vuruyor. evlilik özgürlüğü engeller mi? aslında neden engellesin? istediğin işi yapabilirsin değil mi? istediğin yerde yemek yer, istediğin filme gider, istediğin kıyafeti alırsın değil mi?? ee istediğin tatile gider, istediğin sporu yapar, istediğin zaman uyursun değil mi?? bunların hepsini yaparsın, bazen yalnız yaparsın bazen iki kişi yaparsın... o zaman aslında hayatta var olan bir çok şeyi yaparsın. hayatta sadece bir şeyi yapamazsın, o da başka birisini beğenemez, başka birisi ile beraber olamazsın! evliliğin en can alıcı söylemi olan "özgür olamamak" demek ki aslında sadece bir tek konudan ibarettir.
peki soruyorum, evlisiniz, istediğiniz hiçbir şeyi yapamıyorsunuz ama başkaları ile birlikte olabiliyorsunuz, o zaman özgür müsünüz???
haydi hop, kırmızı top, sarsıcı konular bunlar, kafa karıştıran, ortalık bulandıran, hayatın özü, yaşamın tözü.
not that I'm against anything, it's that I'm confused about everything.
10 comments:
balon damadın da bi resmini koysaydın buraya keşke :)
evet aklıma geldi ama bende fotosu yoktuuuu.
damada balon demek ayıp değil mi?
tabii ki ayıp ama naapalım damatları balondan yapıyolar!!
çok ajan provakatif, fazlasıyla proaktif yazı olmuş. balon tarafı da gelin ve nedimelerin resmini futbol topuna çizittirmiş halı sahaya maça gitmiş diyorlar. tabi demiyorlar ben uydurdum. tırstım yalnız! nedense?
sayın santa bora bey ne diyorsunuz?? provakatif olan nedir? peki ya proaktif?? söyleyin bekarlığa veda partisi mi olsun evliliğe merhaba mı?? oylayalım pliz
bilinene veda, bilinmezliğe merhaba, eğer bilinmezinin içinde bilinenine yer kalırsa da hobaaaaa:) son sözüm budur.
bu arada pörvırt demişsin yarıldım. bir an aklıma geldi bunlar uzun cübbeleri altında jartiyer falan, r the t with a following e 'yle.
s_b
yani s_b bu kadar mı güzel özetlenir, vallahide öyle bir durum. çok beğendim; bilinene veda bilinmeyene merhaba partisi. ironik ve trajik ve aynı zamanda mistik bir durum diil mi??
rte de 4 lesin di mi? onun eksik kalan bir yeri mi var??? çok iğrencim ama yani eksik mi acaba? kuş uçmaz kervan geçmez mi nedir??
durmakkk yokkk yola devammm
söz sana sleevery'ye plak yollayacağım:)
orası da neresi?? pikap olan bi yer mi?
Post a Comment