aslanların ayı geldi çattı böylelikle aylarca ve mevsimlerce beklediğimiz yazın da son ayına girmiş bulunuyoruz!! yine yaz çabuk geçti ama bu yaz daha da bir garip geçiyor, ağustos geldi ama ben hala yaz moduna gelemedim. bu ay bizleri neler bekliyor ya da en azından beni ne bekliyor diye sorduğumda hiçbir şeyin beklemiyor olduğunu görmüş bulunuyorum. bu ayın en önemli etkinliği oruç tutanlar için ramazan herhalde, bu vesile ile yurdumuzda bakalm yemek yedi diye kimler hayatlarına veda edip, kimler taciz edilecek... bir de iftarın akşam 9 lara denk geldiğini düşünürsek %90'larda olan asabiyet sınırının %100'lere çıkması oldukça doğal bir durum olacak. hala bir yaz ayında olmamıza rağmen bu ay falımda herhangi bir deniz seyahati gözükmüyor, ayrıca herhangi bir konser monserde yok!! anlıycaanız bu ay sıcak mı sıcak durgun mu durgun olacağa benziyor. herşeye rağmen 1 ağustos günü oldukça verimli geçti çünkü bir dizi tüketim olayına girdim. bir sürü bir sürü kitap alıp günün sonunu da bir fleetwoodmac plağı ile taçlandırdım!
günün özlü sözü;
tüketiyorum öyleyse varım!!
not: bugün tv'de avrupa atletizm şampiyonasına denk geldim ve meğersem tam 1 sene olmuş bunları burada konuşalı, yine friedrich yine vlasic vardı. friedrich çok "cool"du ama 2. oldu. türkler 5000 metrede 1.ve 2.oldu. yani aslında afrikalılar. acaba bu şampiyonalarda türkiyeyi bilmeyenler burada zencilerin yaşadığını düşünüyor mudur? yani topu topu aslnda bir elin parmağı kadar ya hani.. bu komiğime gidiyor sevgili gezegen sakinleri kusura bakmayın! neyse diyeceğim o ki zaman epey hızlı geçmekte.
not: tango in the night ne de harika bir albümdür, ona sahip değilseniz şiddet ile tavsiye ederim.
No comments:
Post a Comment