parasol'e özel arama kutusu

8.4.10

phoenix- ARİZONA

dün oturdum, yok yattım, yok aslında yarı oturdum yarı yattım,- ver bakalım semra hn şu dvd'yi dedim, köprüden geçtim- yok yok öyle olmadı ... aslında şöyle oldu gerçekten de yarı yattım. evde semra hn olmadığı için dvd yi kendim koydum ve play'e bastım. işte sonunda "crazy heart" izlenmeye hazırdı. tabii ki her sağlıklı kadın gibi ben de yıllar yılı- kendisi gençken de, orta yaşlı iken de, orta yaş üzeri iken de- jeff bridges'i çok beğeniyorum. ağzım açık seyrediyorum. kendisi gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış ve gayet ama gayet ama gayet sıradan bir senaryoyu ilgiyle izlenir hale getirmiş (tabii aktörler bu günler için var da diyebiliriz), ve yine tabii ki müzikler de çok güzeldi, ki ben zaten belkide önceki hayatımda arizona çöllerinde kement attım da country müziğini bu yüzden çooook seviyorum- bundan da şüpheleniyorum!!

ama bu filmin bende uyandırdığı başka bir dürtü ise çok daha etkiliydi. evet sevgili dünyalılar ben arizona'ya gitmek istiyorum. kahverenginin her tonunu, atları, büyük pick-up'ları (kamyonetleri), çiftlikleri, dağları- taşları, yerel barları, o barlarda çalan müzikleri, o barlarda oturan kovboy şapkalı kadınları- erkekleri, önümde buharlaşan yolları, az pişmiş biftekleri, barbeque partilerini görmek istiyorum. tabii ki gitmişken çok çok güzel kovboy çizmeleri almayı ihmal etmemeliyim. hadi bana eyvallah!! nereye mi??? gündüz düşümeeee...

No comments: