parasol'e özel arama kutusu

25.1.10

buzzzzzzzzzzzda patinaj yapan çiftler

bakın bu bir kar yazısı değil. başlığa aldanıp da "ooooooooof bu kar olayı da sıktı" demeyin. bu bir küçük minicik miniminnaaacık bir sevgi yazısı!!!! pehh.

geçen hafta avrupa buz pateni şampiyonası vardı. daha önce bahsetmiştim eskiden ailecek nasıl da buz pateni takip ettiğimizi, ama şimdilerde eğer denk gelirse seyrediyorum... aslında bunun en büyük sebeplerinden biri digiturk de trt3'ün hangi kanaldan çıktığını bilmemem... konuya gelecek olursam, çiftler zorunlu dansı seyrederken spiker- ki sesine alışık olmadığım birisi idi- bir çok okkalı, hayata dair laflar ediyordu. biraz tuhaf bir adamdı. aklımda yer etti. dedi ki " sayın seyirciler, işte çiftler zorunlu dans böyle zor bir şey. çiftlerden  birisi ne kadar iyi olursa olsun, diğeri tökezledi mi, düştü mü herşey mahvolur." bu iş gerçekten de böyledir. başarınız kendinizin olduğu kadar- eşit miktarda- çiftin öbür elemanın  başarısına da bağlıdır. bu sebeple bence çok sabır, hoşgörü, erdem isteyen bir iş... zaten son yıllarda da buz pateninde çiftler klasmanında yarışan sporcuların sayısı gittikçe azalıyormuş.

burada dipçik gibi bir saptama yapmadan edemeyeceğim. insanların çift olması da böyle değil mi? siz istediğiniz kadar anlayışlı, istekli, kendine güvenen, vermeye (duygusal anlamda!!) hazır bir insan olun, çiftin diğer yarısı arıza yaptı mı kaymak gibi buzda gitmek mümkün olmaz, çizikler, çatlaklar, taşlar üzerinde tökezleme işi başlar. jürinin puanları düşer. ama ama unutmayalım ki bozuk buzda ayağınız kayıp düşseniz de hemen kalkıp hiçbir şey olmamışçasına zorunlu programa tutunmak da azmin ve gayretin göstergesidir. yine yüzünüze gülümsemenizi takıp bir sonraki 3'lü saltoyu canavar gibi yaparsınız. programı emek emek toparlarsınız. ve fakat diğer bir seçenek ise tökezledikten sonra bir türlü kendimizi toparlayamayarak her bir zorunlu harekette hata üzerine hata yapmaktır ki bunun sonu iyi değildir!! tevekkelli  bu günlerde ilişkilerde de çiftler klasmanında sayılar azalmaktadır.  ne yazık ki bireycilik herşeyin üstüne- havalandırmasız bir lokantada kızarmış patates kokusu gibi- sinmektedir. vay vaay vaaaay!!!

tökezleyenler ama yılmayanlar için bir şarkı gönderiyorum, kekten....

I’m never ever gonna quit
'Cause quittin just ain't my shit
Gonna stay right here with you
Gonna do all the things you want me to

3 comments:

Anonymous said...

Bu da bir buz yazisina munasebetsiz bir yanit degil sevgili indis, blogun gittikce daha guzel olmaya basladi yorumu. Keep on keep on.

Imza: Munasebetsiz..Kih .. Kih

indis said...

reverans reverans :) sevgili munasebetsiz, uzun zamandır bu adrese tıkladığın için yorumlarını değerli buluyor ve mersilerden bir demet sunuyorum!!! keep on keep on following :) ben de bana ayrılmış bu adresi çooook seviyorum.

not: umarım hep aynı münasebetsizsindir!!

FUNdy said...

Bana ayrilmis bu adres ne demek?cok edilgen bir durum olmus...hayir efendim sen bu adresi bileginin hakkiyla aldin...