parasol'e özel arama kutusu

30.7.09

how could anybody possibly know how they feel?

yakın geçmişte erkeklerin psikolojileri hakkında orda burda bazı yazılar okuyup duruyorum. bu yazıların yardımı ile toplumumuzdaki erkekleri düşünüyorum. aslında benim toplumum büyük şehirlerden ibaret. yani bence oldukça kısıtlı ama yine de gördüğüm kadarı ile erkeklerin üzerinde yoğun baskı var. küçüklükten itibaren kodlanarak geliyoruz. omuzlarına yükler biniyor da biniyor. hangi karakter özelliği ya da gen ile doğmuş olurlarsa olsunlar, hep "erkek" adam olmak zorundalar. güçlü olmak, mantıklı olmak, duygularından arınmak ya da en azından açığa vurmamak, ağlamamak, belli bir dövüşçü ruhuna sahip olmak durumundalar. bunlar da onlara küçüklükten itibaren ince ince işleniyor. büyüyüp de belli bir yaşa geldikten sonra da, iyi bir iş sahibi olmak, varsa ailesini geçindirmek, onların sorumluluğunu almak, iyi bir baba olmak, örnek olmak durumundalar. kadınlara baktığınızda onların bu türden hiç bir derdi olmayabilir, tabii eğer isterlerse. düşünsenize hayatını hiç çalışmadan evde geçiren bir sürü kadın var. çalışmak zorunda değiller, para kazanmak zorunda değiller, ağlayabilirler, duygularını dibine kadar dışa vurup kendilerini yerden yere vurabilirler, zayıf ve güçsüz olabilirler...

bizim ülkede, mesela, hem erkekler hem de kadınlar çok çabuk hayatın gerçekleri ile yüzyüze kalıyor. 30 una gelmeden evlenip, çocuk sahibi olup, göreceli olarak daha oturaklı, sakin ve ciddi bir hayata atılıyorlar. sonra bir bakıyorsunuz, yaş 35 ve hala herkes çok genç, ve yaşanması gereken bir sürü heyecan yaşanmamış, ve insanlar kilitli pencerelerin ardından dışarıda oyun oynayan çocuklara bakar gibi bakıyorlar. erkekler küçük yaşlarda bahsettiğim tüm sorumlulukları yüklenmek zorunda kalıyor.

merak ediyorum, bu kodları bize yüklemeselerdi nasıl olurduk acaba?

bu konunun bir de dış görünüş yönü var. bizde,erkekler bu konuda da gönüllerince özgür değil. canlı renkler giymek, modaya uymak, aksesuar kullanmak, çok dikkat çekici oluyor. genelde onlar sade, düz, göze batmayan "erkek" kıyafetler giyiyorlar. erkeklere yönelik moda kavramı bizim ülkede ne kadar kısır kalmış durumda bir düşünün. halbuki kadınlar ne isterlerde onu giyebilirler, pantolon da...

velhasıl, erkeklerin işi çok zor sevgili dünyalılar... isterdim ki erkek kadın sınıflandırması yerine insan birleşmesi olsun. herkes insan olsun. kimse ile cinsiyeti sebebi ile iletişim kurmak zor olmasın. hep dönem dönem bazı erkeklerin beyninin içinde dolaşmak ve tüm düşünce balonlarını görmek isterim, çünkü onlar düşünce balonlarını hiç göstermezler. biz kızlar da hep kendimize göre tahminlerde bulunup, çoğunlukla da yanılırız.

not: kadınların çektikleri de artık başka bahara!!




2 comments:

thelunatic said...

etek giyemiyorlar ama maalesef

indis said...

kadınlar mı erkekler mi?

mini mi maksi mi?

marc jacobs etek giyiyo süper de oluyo...ben de bugün etek giydim.