parasol'e özel arama kutusu

15.9.10

biraz iç dökmesi

oooof.. tatil sonrası iş çekilmiyor da bir de başka şeyler de istediğiniz gibi gitmezse o hiç hiç hiç çekilmiyor. 1 hafta tatile gittim ama sanki sadece 3 gün gibi geldi. kaş'ı seviyorum. kaş'taki rutinlerimi seviyorum. kaş benim eylül'de gel durumum. sabah denize gidip, akşamüstü çay bahçesinde çay içip, deja vu'da güneşi batırıp, duş alıp güzel yemekler yiyip, tekrar deja vu da bünyeyi dans ettirip her gece 2-3 de sallana sallana otele dönme işini seviyorum. 1 hafta boyunca kaş'ın sadece bu saydığım mekanlarına gidip diğer yerleri görmeden geliyorum ama bu umurumda bile olmuyor. kaş'da dejavu olmasa naapardık bilmiyorum. mavi'nin önündeki et pazarına katılmak zorunda mı kalırdık, yoksa yemek sonrası otelimize mi dönerdik?? deja vu'ya giriyoruz, anıl harika müzikler çalıyor, bizim kaprisimizi çekiyor, bazen başına ekşiyoruz; "anıl, yeah yeah yeah's den heads will roll'u çalsana, anıl pixies'den hey'i çalsana, anıl the police olur mu??" kendisi de saolsun bir dediğimizi iki etmiyor. ben nazımın geçtiği yerleri seviyorum...

her güzel şey çabuk biter... tatil de bitttiiiiiiiiiiiiiiii. şimdi istanbul'da sonbahar zamanı. şimdi konser zamanı, film zamanı, spor zamanı. söylemişmiydim çok  kilo verdim ve hergün spor yapıyorum. hani böyle az yiyen gıcık kızlar vardır ya işte onlardan birine dönüştüm. bu arada sigara içmekten nikotin komasına girmem an meselesi. bugün yarın bir de gerçek bisiklet ediniyorum. sahilde hafta sonu beni yakalayana aşkolsun. hani birdenbire değişip de mesafeli bir samimiyet politikası uygulayan insanlar var ya işte onlara gıcığım. yarın akşam istanbul da fno var yani fashion's night out. isterseniz çıkıp biraz vitrin gezebilirsiniz. nişantaşı, bağdat caddesi, istinye park. bu arada mercury ödülleri bahsini kaybettim. santa bora bey kazandı. kendisini tebrik ediyorum. son günlerde hrant dink ve ponpon kızlardan dolayı ceza aldığımız için sevinçliyim en azından uzay boşluğunda kendi kendine dolanan ve içinde bir sürü badem bıyıklının bizim üzerimize oyunlar oynadığı bir uzay gemisinin içinde değil de, dışarıdan da gözlemlenebilen bir batağın içinde olduğumuzu görenler var. 

ohh içimi döktüm rahatladım. sıkıldıysanız keşke okumasaydınız :)
sahilde beni yakalayııııııııııın :)

2 comments:

santa_bora said...

dikkat et badem the bıyıklar bisikletinin tekerine çomak sokar! bol rüyalı gündüzler diliyorum, bende yazayım bari indis ben seçtim önce diye the xx diyemedi diye, hiç sevmem ama dürüst olayım biraz.
santa the takma badem bıyık elde çomak insansısı

indis said...

gündüz düşlerii!! yaa aslında aynen de öyle oldu xx ile ilgili ama mızıkçılık yapmıycam :) sakın bıyığın ve çomağın ile gelme bisikletimle carparım bak!!