parasol'e özel arama kutusu

20.5.10

eskişehir gibi şehrim olsun, onyüzbin lira borcum olsun!!

etrafımdaki insanlar harıl harıl haftasonu turları ile eskişehir'e gidiyor. seneler önce voleybol takımımızla turnuva için gittiğimiz eskişehir'i düşündüğümde, bu turistik  maceralara inanasım gelmiyor. benim hatırladığım eskişehir, karanlık, beton, kokulu porsuk ve kötü bir otelden ibaret. halbuki şimdi parklardan, gondollardan, cafe'lerden, müzelerden, temizlikten ve hatta bir de plajdan bahsediyorlar!!! eskişehir'in bu evrimini duyunca, ben istanbul'un nasıl bir yer olmasını isterdim diye düşündüm. tabiiki burası çok çok büyük bir yer ve yönetmesi de kolay değil vevesairevevesaire ama benim dileklerim şöyle:
1- etrafıma baktığımda çirkin binalar görmemek
2- daha fazla yeşil
3- daha fazla toplu taşıma, öyle ki arabamı kullanmak aklıma gelmesin ve bisiklet yolları
4- mangalsız sahil şeridi
5- "yok" a yakın dilenci ve evsiz ve tinerci nüfusu
6- 100 kat daha fazla deniz ulaşımı
7- daha çok sokak pazarı
8- temiz bir deniz ve mayo giyen deniz severler
9-her ülkeden burada yaşamaya gelen insanlar
10- her ülkenin mutfağına özgü restoranlar
11- daha az avm
12- her semt için bir sanat galerisi ve bir de cafe ve bir de avlu
13- insanı hoplatmayan ve üzerine su fışkırtmayan kaldırım taşları
14- tarihe özen 
15- sıfır badem bıyık
14- saygı, sevgi, tahammül, mutluluk ve hoşgörü dolu insanlar

eminim biraz daha düşünsem daha çok şey çıkar ama burada kesiyorum. bu saydıklarımın çoğu hayal gibi geliyor, ama kimbilir belki eskişehir'in belediye başkanı, bir gün bizim şehrimize de gelir, ya da umarım şu an şehrimizi b..ka çevirenler bir gün gider!!  gidingidingidingidiiiiiiiiiiiiiiin. gandi kemal kurtar biziiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii :) yaa belki de bir gün ben giderim, belli mi olur??

No comments: