bu hayat garip. gerçekten de çok garip. muhtemelen çoğunuz gibi ben de ruhla beden ikilisini, neden varız sorusunu, "niye ben?" serzenişini, kaderi, şansı, tesadüfü bir türlü çözebilmiş değilim. ee tabii ki içinizden dedikodumu yapıyorsunuz "ayy şaşkın insan, çözseydin herhalde burada beyhude saçmalamazdın!!"
o da doğru...
bence ruhla beden paralel eksenlerde kendi yolculuklarına devam ediyorlar, yolculukların çok az bir süresinde belki kesişip birleşiyorlar ama aslında ajandaları farklı. ruhu çoğunlukla biz yönetebiliyoruz, psişik bir arızamız yoksa tabii, ama ya beden??? beden inatçı mı inatçı biz ne istersek, ne dilersek, ne denersek yine de o bildiğini yapmakta ısrarcı. aslında o da anladığından diiil de sadece işleyen bir makina olduğundan... bu makinanın bir yerinde bir arıza çıktı mıydı, ruhunuz koşup eğlenmek istiyormuş, gülmek istiyormuş, hiç bir yeri ağrımasın, gözleri kırışmasın istiyormuş... nafile!! ruhunuza hükmedebilirsiniz ama bedeninize asla!! bu sebeple ben kadere, şansa vb şeylere inansam mı pek bilemiyorum. bence makinalarımız tamamen otomatik ve arızalanmaları sadece mekanik bir takım şeylere bağlı. yani lap top'ınız bir gün çalışıyor, ertesi gün açılmıyor. neden? içindeki ufak bir temassızlık yüzünden... işte böyle bir şey. yoksa o lap top'ın kaderi öyle yazıldı diye değil!
velhasıl pamuk ipliği ile bağlı olmaktan daha öte bir durumda diiliz hiçbirimiz! gelecek planları, hedefler, hayaller, kısacası gelecek ile ilgili şeyler şimdiyi kısıtlıyor ve hiç de iyi yapmıyor. geçen gün ki bi afırmayı hatırlamak istiyorum kendi kendime:
yalnızca şimdi olur her şey
not 1: herkes kendin iyi baksın, özellikle de kara koyunlar (beyazlardan her yerde olduğunu düşünürsek!!)
not 2: ikidir jiddi gidiyorum ama bir nedeni var tabii ki!!
4 comments:
hayatta en hakiki mursit jiddiyettir
yani when the body speaks all else is hollow diyebilir miyiz öretmenim?
Evet sojuklar aynen oole diyebiliriz :)
Aaa senin diline n'oldu kuzum?
Post a Comment