herşey mis gibi yerli yerinde dururken, güneş gökyüzünde parlarken, birden bire bir rüzgar geldi ve tüm suküneti bozdu. birden bire ansızın, hiç haber vermeden... ben ağaçların yerinde olsam beni ordan oraya hoyratça savurduğı için ve benim de yapabileceğim hiçbirşey olmadığı için feci kızardım rüzgara... "abicim dur bi sakin ol, ne bu asabiyet, yedin bitirdin bizi, dur bir mola ver!!" diyebilirdim.
ben ağaç olmadığım halde -en azından bu hayatta- çok kızıyorum kendisine çünkü beni korkutuyor. güzel güzel otururken, akşam vakti, birden bire her yer uğuldayıp, balkondaki çeşitli eşyalar korkunç sesler çıkarıyor, üstüne üstlük pencereler de ıslık çalıyor. tüm bunları duymamak için müziiği çok açtım bekliyorum ki öfkeli rüzgar dinsin diye. halbuki doğaya karşı koyulabilir mi? ha şaaaa... anneler ve babalar hiç korkmazlar da çocuklar neden hep korkarlar? the answer my friend is blowing in the wiiiiiiiinddddddddd....ililiiliiiiiiiiiii...
işte sevgili dünyalılar, ilişkilerde böyle, iki kişi sessiz sakin dururken birden bir kıvılcım çakar, rüzgar gelir ve herşeyi yerinden savurur desem ne kadar da klişe üstüne klişe olurdu!! :) heyecan iyidir boşverin, her gün aynı güneş tepede parlayamaz ya!!
1 comment:
yazinin bende cagristigi sarkidan bir bolum benden sana:
....Nay nay nay naynay nay naaay...
There should be sunshine after rain
These things have always been the same
So why worry now....
Biliyom sen worry degilsin de sarki üle diyo...:)
Bu arada the answer my friend bolumu pek guzel oturmus yazida...Bunun icin de benden sana bi eferim...
Post a Comment