evet sevgili dünyalılar, yine bir güzel sonbahar bize göz kırpmaktaydı. önümüzdekii günler bize neler gösterecek diye merak edecek olursak işte bunları gösterecek.
- 30 Ağustos Zafer bayramımızı geliyor, bu güzel günün perşembeye denk gelmesi sebebi ile biz bir avuç insan top atışlarıımızı Kaş'ta yapacağız! dolayısıyla çok çok yakın günlerde biz tuzlu sularda cıp cıp yapıp, akşamları bu toprakların en güzel müziklerini çalan Anıl'ın yanında bulacağız kendimizi.
- denizden dönünce ne olucak? hemen ertesi Cumartesi (8 Eylül) RHCP konserine doğru yol alacağız. her ne kadar içinde bulunduğumuz günlerde ben pek delisi olmasam da 90'lı yılların ve Under the Bridge'in hatrına bu konserde yerimi alacağım. alkol olmayan bir RHCP konseri nasıl olur göreceğiz. hepimiz uslu uslu gazozlarımızı içip ellerimizi çırpacağız.
- sonra hemen ardından İan Anderson (10 Eylül) var. Jethro Tull kimin hayatına hiç girmedi? bir çok kişinin. ama benim girdi bir kere bu sebeple İan Anderson ne zaman gelse acaba gitsem mi diye düşünüyorum. zira daha önce en az 2 kez gitmişliğim var. işte neyse. ian anderson sorunsalı yanıma birini katarsam giderilecektir.
- ay bi de ne olsun, meğersem hemen sonra da Stevie Wonder yokmuymuş? (14 Eylül) VARMIIIIIIIŞ! bu da ayrı bir sorunsal. yılların Stevie Wonder'ı gelecekte biz de popomuzu kaldırıp gitmeyeceğiz! ayıp olmaz mı? yazık olmaz mı? olur tabii ama bu konser de ayrı bir sorunsal olarak karşımda, bakalım zaman ne gösterecek?
- esas esas reklamları ile kafamızı ütüleyen, bizi the Stranglers'dan, Space'den filan bıktıran usandıran Eksen On Fair var (15 Eylül). bir radyo kanalının eline kendi yaptığı bir etkinlik düşmeye görsün, o etkinliğin cıcığını çıkarıp posasını güneşe yatırırlar! ammavelâkin (bu nasıl yazılır?) gruplar çok iyi diyecek bir şey yok, hele ki Bombay Bicycle Club'da olunca bu etkinlik benim için önümüzdeki günlerin en çok beklenen etkinliği haline dönüştü.
- daha bitmedi, daha bitmedi! 21 Eylül'de ne var? Beiruuuuuuuuuuuut! oh ne âlâ! Turkcell Kuruçeşme Arenadaki bu konser bence harika olacak! şöyle hava serinlemiş, biz merserize kazaklarımızın üstüne kot montlarımızı giyeceğiz ve o güzel Beirut müziğini dinleyeceğiz. bu arada aynı gün Leonard Cohen konseri de var, ama ben geçen sene iki kere gittiğim için pas geçiyorum. siz hangisine gideceğinize kendiniz karar veriniz.
işte benden bu kadar. atladığım bir şey var ise siz ekleğin bir zahmet! öpücükler!
not: yaaa nasıl olur da dead can dance'i unutmuşum!!! no nayır nolamaz, 19 eylül'de de dead can dance'de huşu içinde harika bir müzik ziyafetine tanık olacağız sanki, en son dead can dance cd'mi dinlediğimde yıl kaçtı onu bile hatırlamıyorum. 90'ların başı olsa gerek.
No comments:
Post a Comment