işte bu psişik durumlardan bir tanesi içinde bulunduğumuz günün ritüelidir; perşembe akşamları annem ve babamla aşk-ı memnu seyretme ritüeli. babam çok şeker olduğu için gün içinde mail atmaya başlıyo.. "bugün love-ı memnu var mı?, behlül kime sardırıcak, adnan ne zaman kalp krizi geçirecek, beşir'in gözlerindeki morluklar ne zaman düzelecek?" sabahtan başlıyo bizim olay. geçenlerde bir gün annem kıprıs'tayken biz babamla perşembe akşamı bir araya geldik, yemeemizi yedik, 9 da tv'nin karşısına geçtik. amanın, o da ne!!! tekrar bölüm!! allah sizi inandırsın başımızdan aşşağı kaynar sular inmez mi? ağla, ağla, ağla, ağla.. babam beni teselli etmeye çalışıyo, ben babamı sakinleştirmeye çalışıyorum... vıyyyyy... olayı sapıttım birden bire de yani benzer çalkantılar yaşadık işte.. neyse suya su koymayayım. bu akşam annemin nefiis yemekleri eşliğinde önce özet bölüm sonra ana bölüm seyredilir. sonunda uyuya kalınır ama yine de perşembe ritüeli gerçekleştirilir. (bu akşam var mı acaba yaaa? onu da bilmiyorum ha!)
notto uno: herkesin içinde bir avamlık var, kaçınılmaz, karşı koyulamaz, avamım- avamsın- avamlar
notto duee: yaz gelince, aşk-ı memnu bitince, hava güzelleşip de kanlar kaynamaya başlayınca napıcaz?? mecburen kıpırdıycaz yerimizden, böyle kışı bahane edip miskin miskin yayamıycaaz
notto tre: sanmayın ki ben baştan beri izleyiciğim, sonradan bağımlı yaptılar beni kötü arkadaşlar!!
notto quatro: bu sefer eğitici bir şey veremedik ama hayat magazinsiz de olmuyor be sevgili dünyalılar. yarın ne olacağımız belli mi ki!!
No comments:
Post a Comment