parasol'e özel arama kutusu

22.12.09

bizi ne tutuyor?

bizi, sıklıkla gördüğümüz insanlara " merhaba, nasılsın, iyi akşamlar, gunaydın" demekten ya da çantamızın, elimizin, kolumuzun çarptığı insanlara "pardon" demekten alı koyan nedir? tanışmamış olmamız mı? geçmişimiz olmaması mı? ukalalığımız mı? eğitimsizliğimiz mi? hamurumuz mu? küçükken bize dayatılan "yabancılar ile konuşma" öğretileri mi? kendimize olan güvensizliğimiz mi? ya da kendimize olan aşırı güvenimiz mi? karşımızdakinin gözümüzdeki değeri mi? yabaniliğimiz mi? göçebeliğimiz mi? 

alt tarafı diyeceğimiz sadece bir kelime ve bunu esirgemenin kazancı ne olabilir? çok cana yakın olduğumdan diil ama biraz daha medeni bir hayat yaşamak istediğimden...

2 comments:

FUNdy said...

ya ya ya...bi de kibarligin fiyati olsaydi ne olurdu halimiz dusunsene...
ben bazen o kadar çok pardon diyorum ki şaşırıyorum kendime...Am I salak or what? Halbuki diil...sadece kibar oluyorum ve bu icimden geliyor...Bazen bana carptiklarindan bile kendimi pardon derken buluyorum :)

indis said...

hahaah ayy aynen öyle oluyor. mesela tombiş bi kadın sana çarpıyo, sen pardon diosun, kadının umrunda diil sanki kulağında sinek vızıldamış gibi gezmeye devam ediyo. yok yaaa benim ümidim yok hiç de işte dellendikçe yazıyorum!