günlerdir beni peşinden sürükleyen dünya atletizm şampiyonasında usain bolt tan sonra en çok hoşuma giden şey sporcuların havalı, "cool" ve "trendy" görünüşleri. eskiden bu kadar süslüler miydi? galiba değillerdi.
şimdilerde hem erkeklerin hem de kadınların süsünden geçilmiyor. aslında bence bu durumun en çarpıcı temsilcisi serena williams dır ama şu an konusu olmadığı için atletlerle devam etmeliyim. özellikle erkeklerde dövme ve altın kolye durumları had safhada. o koca altın kolyeler ile son sürat koşuyor olmaları beni şaşırtıyor. bir çok ağır çekimde bu kolyelerin ağızlardan bir tükürük hareketi ile çıkartıldığına şahit oldum. (ben voleybol oynarken takı namına hiç bir şey takamazdık yarıca süs de yapamazdık, kızarlardı yahu).
kızlara baktığınızda saçlar örgülü, tırnaklar boyalı. yüksek atlama bayanlar finalinde dün akşam ilk 4 ya da 5 sporcuyu seyrederken gördüm ki, hepsi öncesinde kuaföre gitmiş saçları ördürtmüş hatta kocaman çiçekler taktırmış, saçları yaptırdıktan sonra maniküre girmişler. gördüğüm kadarı ile vlasic koyu kırmızıyı, friedrich yeni punk imajına uygun olarak çift renkli tırnak boyalarını tercih etmişti. bu kızlar yakıyor diye düşündüm :) bu arada şu dans etme ve kameraya ayna muamelesi yapma işleri de bayağı bir tutulur oldu. somurtmayın dans edin ey spor alemi, biz de yemekleri yiyip popolarımızı yayıp sizi seyredelim.
bu arada galiba engelli ya da 200 m bayanlar yarışında dereceye giren jamaikalı bir atletin poposu benim ki kadardı. bir an içimi bir sevinç kapladı. aman tanrım ben de atlet olabilir miydim acaba? !!! sonra uyumuşum...
1 comment:
:)
Post a Comment