parasol'e özel arama kutusu

3.8.09

HANG THE DJ!!! HANG THE DJ!!!!

herkesin bir gece eğlencesinden beklediği farklı şeyler vardır. kimi sadece dibine kadar içip sarhoş olmak, kimi kızları erkekleri kesmek, kimi farklı müzikler dinlemek kimi de bildik müziklere dans etmekten hoşlanır. tabii bunların hepsi bir pakettir de ağır basan nedenler vardır diyorum. ben de sevdiğim müzikleri dinleyip, eğer ortam yeteri kadar gürültülü ise bağıra çağıra çalan şarkları söylemek ve dans etmek için giderim. tüm bunların yanında elimde biram da olur.

bu yaz bir furya ile biz kendimize orta büyüklükte bir tekne bulup her bir kutlama bahanesinde bu tekneyi kiralayıp boğazda gündüz gece gezintiye çıktık. boğaz güzel, deniz güzel, yemekler güzel, bir de ne güzel olmalı? tabii ki müzik. eğer müziği miçolara bırakırsanız muhtemelen serdar ortaç ve hande yener dinlemeye mahkum olursunuz. işte biz bu facia karşısında kendi müziğimizi götürmeyi tercih ettik. ilk gezide, gezinin kardeşimin bir kutlaması da olması sebebi ile, müzikleri yapmak bana görev oldu. benim de canıma minnet çünkü binlerce kötü huyumdan bir tanesi de bilmediğim ve sevmediğim müzikleri dinleyememek. teknede müzik sistemi cd çalarlı bir araba teyibi ve kolonlardan ibaret. bu sebeple cd leri audio olarak doldurup götürmek zorundasınız. ben de oturdum sırf kızların olduğu bir teknede ne çalınır diye düşünüp yavaş ve hızlı müziklerden oluşan bir sürü cd hazırladım. böyle bir şey hazırlarken tabii ki kendi müziklerimi kullandım ama herkesin bildiği ve seveceği şeyleri seçtim. benim hoşlanmadığım bir durumda başkalarının olmasına gönlüm razı gelemezdi. o gece herşey süperdi, kızlar müziklere bayıldı, hiç oturmadan dans ettik. bunun üzerine bir daha ki sefere yine görev bana verildi. hafif hafif bu işin üzerimde yarattığı sorumluluğu hissetmeye başladım. ve sonunda geçen gece kızlı erkekli karışık bir grupta yapılan doğum günü kutlaması için dj ben tayin edildim. öyle acayip bir iş ki... öncelikle öyle ortamın havasına göre müzik değiştirme şansım yok. çekicem cd lere arka arkaya şarkıları ve onlar çalınacak. hal böyle olunca kendimi teknede gibi hissederek hangi şarkıdan sonra hangi şarkı olmalı diye düşünerek, erkekler ne sever, kızlar neye oynar filan falan derken bir çok cd oluşturdum. itiraf etmeliyim ki insanları mutlu etmek üzerine yapılan her iş stres yaratıyor, müzik işi de... neyseki herkes memnun kaldı.

buradan şunu da belirtmek isterim, müzik camiasında isim yapmış bazı insanlar dj lik yapıyor. bazen o kadar dinleyenleri düşünmüyorlar ki kimsenin bilmediği, sadece kendilerini yansıtan şarkıları arka arkaya sıralıyorlar. e o zaman dinleyiciler havaya giremiyor, bu da hoş olmuyor bence. amatör ruhla çalan ve bizi aşşırı şekilde eğlendiren dj lere buradan şerefe diyorum. bunu sadece ben demiyorum bakın the smiths de ne diyor;

Burn down the disco
Hang the blessed DJ
Because the music that they constantly play
IT SAYS NOTHING TO ME ABOUT MY LIFE
Hang the blessed DJ
Because the music they constantly play

tabii ya, bize hayatımız ile- anılarımız ile- gençliğimiz ile- şimdiki zaman ile ilgili bir şeyler diyin de havamızı bulalım !!!

not: uzun şeyler yazıp da sıkıcı olmak istemiyorum çünkü benim de uzun yazıları olan blog yazarlarından okuduğum nadir insanlar var ama ne yapayım yazdım bi kere, okumak şart değil. kısalara beklerim.

6 comments:

Evrims said...

tekne, deniz, yemek içmek, guzel muzik ve arkadaslar...daha ne olabilir kiii ...yaşasın tekne yaşasın bizim DJ!!
hang the dj hang the dj hang the dj hang the dj ...hang the dj hang the dj hang the djjjjj.......

indis said...

hoppaaa... teknedeki miçolardan da bahsetmek gerekir değil mi? biz böyle bi şi görmedik. hepsi birbirinden seçkin insanlar :)

Evrims said...

tabii miçolari es geçmeyelim...miço fantazisi başlattılar gönüllerde...

indis said...

haha, edepsiz kızlarız vesselam :)

Cüneyt Kaşeler said...

Müzik önemlidir

indis said...

müzik bazıları için olmazsa olmazdır