parasol'e özel arama kutusu
13.4.09
OKUYUCU
orijinal ismi ile "the reader" filmi sinemalarımızda geçen cuma itibari ile boy gösterdi. ben de hemen kanyon da gidiverdim. (kanyon en sevdiğim sinema- izleyici kitlesinden bağımsız). filmi seyrederken pek değil ama seyrettikten sonra oldukça etkiledi beni. yani ertesi gün, sonraki gün düşündükçe daha çok etkinlendim ve de hüzünlendim. iki kişi arasındaki ilişkinin her bir taraf açısından zamana bağımlı olarak nasıl da değiştiği ve farklılaştığı kısmı benim en etkilendiğim yön oldu... kadının genç/orta yaş, adamın çocuk/genç olduğu dönemde kadının tavırları ve arzuları/ talepleri ile kadının yaşlı adamın orta yaşlarındaki tavır ve talepleri nasıl da değişiverdi ve bir nevi herşey tersine döndü. ayrıca insanın içindeki merhamet ve gurur duygusunun ne kadar güçlü olabileceğini gördüm filmde. ayrıca şunu da düşündüm, sevdiğiniz birisi; anneniz, babanız, sevgiliniz, çocuğunuz- her kimse, katil dahi olsa siz onu, onunla yaşadıklarınız, sevginiz ve ilişkiniz adına hala sevebiliyor, gözetebiliyor ve affedebiliyorsunuz. bence kate çok guzel oynamış ama oscar lık mı derseniz pek emin değilim, ayrıca yaşlandırmasını çok beğenmedim ama yaşlıların gözüne inen o buğu perdesi ve göz renginin bu sebeple değişimi ayrıntısı beni oldukça etkiledi.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment