parasol'e özel arama kutusu

27.9.07

sabah 8:46.. bugün için çalabilecek en manalı şarkının gelip beni bulması şart mıydı.. demek ki şartmış. cennetle cehennemi, mavi gökyüzü ile acıyı ayırt edebileceğini mi söylüyosun.. son günlerde şarkı sözlerini turkçeye çevirip yazmak gibi bi huy geldi bana.. neyse işte aşağıda sözlerini gördüğünüz pink floyd dan bahsediyorum.. neyse tatil bitti.. kaş ne kadar müthiş bi yer.. ne zaman gitsem mutlu oluyorum (ki bu zor bi şi o yüzden önemli). şehre dönmek zor mu kolay mı onu bilemiyorum... insan İstanbul dışındayken özlüyo burayı ama sonra gelince neden özlediğini merak ediyo. yani ben... işte nefis bi istanbul sonbaharı ile karşı karşıyayız.. kendi kendime kızıyorum, al işte geldi sonbahar nooldu-o kadar da istiyodun gelmesini.. evet.. hiç bi şi olmadı.. aslında her şey her geçen gün daha da kötüye gidiyo.. tabii kimse bana bi söz vermedi, sonbahar geldi diye iyi geçmesi gerekmiyor... anlaşılacağı üzere olaylar fecii.... şurda kısa bi maddeleme yapmak istiyorum;

1- 1 sene önce başlayan site macerası sonlanmak üzere, çok guzel oldu ama her şey de olduğu gibi zevki kursağımda kaldı.
2- bayramda londra sevinci kendini saçma bi strese bıraktı
3- en çok izlemek istediğim patti smith, konserlerini verdi gitti ben seyredemeden.. artık yalnız dolaşmaktan sıtkı sıyrılan ben bir yalnız konsere daha imza atmamak için bilet almadım ve sonra pişman oldum..
4- çok sevdiğim arkadaşlarımla artık eskisi gibi görüşemeyeceğim ve buna üzülüyorum ama onlarla görüştüğümde de üzülüyorum zaten o yüzden farketmez...
5- artık varlığımı hissetmemek için erkenden uyuyorum..

evet sezonun ilk post u ne kadar da sıkıcı oldu ama blog diil mi bu yani log...

not: artık kimsecikler yok gibi blog aleminde, şimdi yeni moda facebook, "ne kadar çok arkadaşın var, hadi göster bakalım" oluşumu.. sonra bi de sahte sevgi gösterileri.. ben de face book tayım... ama sahte diilim :)

5 comments:

Anonymous said...

Belki de varlığını hissetmemek değil de yalnızlığı hissetmemek adına bazı şeyler oluyordur kimbilir. Ama biz komik insanlar hep yalnızlığımızdan kaçsak da zaman ilerledikçe yalnızlığımıza battıkça batıyoruz. Belki de onunla barışmak lazım çünkü neredeyse bir parçamız olmuştur bile.

Blog aleminde ben yokum ama takibi bırakmadım, münasebetsiziz ya. Şu Facebook'u da yeni keşfeden sonradan yakalamanın verdiği açıkla arayı kapatmaya çalışanlar da farklı bir tür oluşturuyor canım, bugün facebook yarın eyesbook. Sanal alem kirleniyor kardeşim, böyle de olmaz ki!? Ben seni takip ediyorum merak etme, blogda yani, musallat olduk bi kere, münasebetsiziz ya.

İmza: Münasebetsiz. Kıh..Kıh

indis said...

evet yalnızlık tabii ki bunların bir sebebi. hepimiz yalnızız ne de olsa :) ama yalnızlığım cebimde benimle gelirken, sevdiklerimle iyi vakit geçiriyim eğleniyim mutsuzluk olmasın istiyorum.. bünye istiyo bunu..

facebook işine gelince işte herşeyi tükettiğimiz gibi interneti de tüketiyoruz.. önce blog çılgınlığı sonra facebook, sonra eyesbook, sonra heads, shoulders, knees and toes... internet neyse de insanları tüketiyolar reva mı?

kim olduğunu bilmiyorum ama varlığından memnunum.. :)

Anonymous said...

Valla ne diim. Zor biri gibi gözüksen de seni sevdim:-)) Dilerim bu hayatta senin için emek sarfedecek dostların ve sevenlerin hep yanında olur.

İmza: Münasebetsiz. Kıh..Kıh.

Anonymous said...

iyiki geri döndün

münasabetsiz. kıh

Anonymous said...

Kim o münasebetsiz! Ben iki kere kıh'larım. Taklitlerinden kaçının.